English To Turkish
BASENJI : English Turkish
n. çok nadir olarak havlayan Afrika kökenli bir köpek cinsi
BASEPLATE : English Turkish
n. alt tabaka, taban, taban plakası, temel olarak kullanılan metal tabaka (Mekanik)
BASH : English Turkish
n. darbe, sert vuruş; deneme; eğlence, parti, cümbüş
BASH : English Turkish
v. sertçe vurmak, çarpmak; indirmek, geçirmek
BASH IN : English Turkish
v. vurup kırmak, parçalamak, dümdüz etmek, haşat etmek
BASH UP : English Turkish
v. sopa çekmek, dövmek, benzetmek, haşat etmek, köteklemek, dayak atmak
BASHAR AL ASSAD : English Turkish
Beşar Esat, (1965 doğumlu) Hafez al Assad'ın (Hafız Esat) 2000 yılındaki ölümünden sonra Suriye Devlet Başkanı olmuş halefi oğlu
BASHAR AL-ASSAD : English Turkish
n. Beşar Esat, (1965 doğumlu) Hafez al Assad'ın (Hafız Esat) 2000 yılındaki ölümünden sonra Suriye Devlet Başkanı olmuş halefi oğlu
BASHAW : English Turkish
n. paşa, önemli kimse, kodaman
BASHER : English Turkish
n. cümbüş, eğlence, festival, parti; büyük darbe, büyük vuruş, ezici patlama (Argo)
BASHERT : English Turkish
n. (Yiddiş) kader, alınyazısı, talih, baht; bir kimsenin ruh eşi; tesadüfi eşleşme; iyi bir eşleşme olan obje
BASHEVIS-ZINGER : English Turkish
(
1991) Yiddiş (Eski İbranice) dilinde yazmış olan Amerikalı bir yazar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
BASHFUL : English Turkish
adj. utangaç, çekingen; sıkılgan
BASHFULLY : English Turkish
adv. çekinerek, utangaç bir şekilde, mahcup bir şekilde
BASHFULNESS : English Turkish
n. utangaçlık, çekingenlik, sıkılganlık
BASHING : English Turkish
n. dayak, kötek, sopa
BASHKIR : English Turkish
n. Başkurt, Rusya'da yaşayan Türkî bir halk; Başkurt halkının Türkî dili
BASIC : English Turkish
"Beginner's All purpose Symbolic Instruction Code (Yeni Başlayanlara Tüm Amaçlar Sembolik Direktif Kodu)"; BASIC programlama dili, yüksek seviyeli en basit programlama dillerinden biri (Bilgisayar)
BASIC : English Turkish
adj. basit, esas, temel, ana, bazal, silisli
BASIC ACCOUNTING ASSUMPTIONS : English Turkish
temel muhasebe kabulleri, temel muhasebe varsayımları, üzerine muhasebenin kurulu olduğu temel muhasebe ilkeleri
BASIC ANXIETY : English Turkish
temel kaygı, temel endişe, bir bebeğin sahip olduğu derin çaresizlik hissi (Psikoloji)
BASIC ARMY LAW : English Turkish
temel ordu kanunu, ordunun faaliyetlerinin çerçevesini çizen temel yasa
BASIC ASSUMPTION : English Turkish
temel kabul, temel varsayım, temel teori, temel tahmin, doğru olduğu varsayılan temel bir şey
BASIC COMMODITIES : English Turkish
temel eşyalar, temel şeyler, esas şeyler, başlıca ürünler
BASIC CONCEPTS : English Turkish
temel konseptler, temel fikirler, temel düşünceler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani