Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BAT-DOR : English Turkish

İsrailli bir dans şirketi

BAT-DOR DANCE COMPANY : English Turkish

Bat-Dor dans şirketi, İsrailli bir dans şirketi

BAT-SHEVA DANCE COMPANY : English Turkish

Bat-Sheva dans şirketi, İsrailli bir dans şirketi

BAT-YAM : English Turkish

Tel Aviv yakınlarında bir şehir

BATANGAS : English Turkish

n. Filipinler'de bir vilayet, Filipinler Batangas'ta bir şehir ve Batangas'ın başkenti

BATANGAS KNIFE : English Turkish

n. Batangas bıçağı, kelebek bıçak, keskin bir ağzı ve iki tane hareketli yarım tutacı bulunan katlanabilir bir Filipinler cep bıçağı

BATATA : English Turkish

n. tatlı patates

BATAVIA : English Turkish

n. New York eyaletinde (ABD) bir şehir; Illinois'de (ABD) bir kasaba; Jakarta'nın (Endonezya) eski adı; Hollanda'da bir bölgenin antik adı; geniş ve düz yapraklı bir marul türü

BATCH : English Turkish

n. yığın, grup; bir fırın ekmek; bir defada alınan miktar; parça

BATCH DATA PROCESSING : English Turkish

veri işlenmesini bölme, bir bilgisayardaki mevcut çalışmayı aksatmayacak şekilde küçük uygulamalar çalıştırarak bilgi işlenmesi

BATCH PROCESS : English Turkish

v. toplu olarak işlemek [bilg.]

BATCH PROCESSING : English Turkish

toplu işlem, yığın işlem, kullanıcıyla etkileşim olmaksızın bir bilgisayar tarafından gerçekleştirilen bir dizi dosya işlenmesi ve bilgi toplanması

BATCHER : English Turkish

n. desteleyen kimse, bir araya toplayan, bir arada düzenleyen

BATCHING : English Turkish

n. (Muhasebe) yığınlama, toplama, gelen bütün faturaları işleme koymadan önce toplayıp düzenleme

BATE : English Turkish

n. öfke, hiddet, gazap, asitleme

BATE : English Turkish

v. kesmek (nefes), azaltmak, tutmak (nefes); kuvveti kesilmek

BATE ONE'S BREATH : English Turkish

nefesini tutmak, nefesini kesmek; solumasını sınırlamak

BATEAU : English Turkish

n. düztabanlı ırmak kayığı, kayık

BATEAU BRIDGE : English Turkish

n. dubalı köprü

BATED : English Turkish

adj. sınırlanmış, tutulmuş, kesilmiş (nefes)

BATED BREATH : English Turkish

n. nefesini kesti, nefesini tuttu; soluğunu sınırladı

BATFOWL : English Turkish

v. ışıkla geçici olarak kör ederek kuşları yakalamak

BATH : English Turkish

v. yıkamak, banyo yaptırmak, yıkanmak

BATH : English Turkish

n. banyo, hamam, yıkanma, banyo suyu, küvet, banyo kabı [fot.]

BATH ATTENDANT : English Turkish

hamamcı, tellak, hamam çalışanı