Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BATTLE TANK : English Turkish

savaş tankı, zırhlı tank, savaşta kullanılan zırhlı tank

BATTLE ZONE : English Turkish

muharebe alanı, savaş alanı, çarpışma sahası, savaş gerçekleşen yer

BATTLE-SCARRED : English Turkish

savaş yarası olan, muharebe yarası taşıyan, geçmiş bir çarpışmadan yaralar taşıyan

BATTLEAXE : English Turkish

n. savaş baltası, bir saldırı silahı olarak geçmişte kullanılmış olan ve geniş bir ağzı olan ağır bir balta; (Argo) cadaloz, kavgacı saldırgan ve keskin dilli kadın

BATTLECRAFT : English Turkish

n. savaş sanatı, muharebe sanatı

BATTLEDORE : English Turkish

n. çamaşır tokmağı; tüylü mantarlarla oynanan oyunun raketi, tüylü mantarlar ve raketle oynanan bir oyun

BATTLEDORE AND SHUTTLECOCK : English Turkish

tüylü mantarlar ve raketle oynanan bir oyun

BATTLEDRESS : English Turkish

n. muharebe giysisi, savaş kostümü, savaşta giyilen askerî üniforma; belde kemeri olan kısa askerî ceket

BATTLEFIELD : English Turkish

n. savaş alanı

BATTLEFRONT : English Turkish

n. muharebe cephesi, savaş cephesi, bir savaş alanında ön kısımda yer alan bölge, düşman birliklerine en yakın olan bölüm

BATTLEGROUND : English Turkish

n. savaş bölgesi, savaş alanı

BATTLEMENT : English Turkish

n. mazgallı siper

BATTLEMENTED : English Turkish

adj. mazgallı siperlerle donatılmış, mazgallarla donatılmış, içinden silahların ateşlenebildiği boşlukları olan (duvarlarda)

BATTLEPLANE : English Turkish

n. savaş uçağı, savaş hava aracı, muharebe uçağı, muharebe hava aracı, savaş sırasında kullanılan hava aracı

BATTLER : English Turkish

n. savaşçı, çarpışmacı, güçlü dövüşçü

BATTLESHIP : English Turkish

n. savaş gemisi, zırhlı gemi

BATTLEWAGON : English Turkish

n. savaş arabası, savaş gemisi (Argo)

BATTLEWORTHY : English Turkish

adj. savaşabilirlik, savaşa girebilme yeteneği

BATTUE : English Turkish

n. sürgün avı, sürek avı; katliam, soykırım

BATTY : English Turkish

adj. deli, kaçık, çatlak, üşütük (Argo)

BATWING : English Turkish

adj. yarasa kanadı, yarasa kanadı şeklinde

BATWOMAN : English Turkish

n. kadın hizmetçi, kadın yardımcı, kadın asistan

BAUBLE : English Turkish

n. değersiz mücevher; güzel fakat değersiz şey, önemsiz şey; saray soytarısının sopası

BAUBLING : English Turkish

adj. önemsiz, değersiz, kıymetsiz, ehemmiyetsiz

BAUBO : English Turkish

n. (Yunan Mitolojisi) Yunan Mizah Tanrıçası, Iambe, Demeter'i kızını kaybetmenin yasını tutarken güldürmüş olan çok bilge ve cinsel olarak özgür bir Tanrıça