Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BAWDINESS : English Turkish

n. gürültücülük, taşkınlık; açık saçıklık, iffetsizlik, uçarı olma durumu, tiksindirici olma durumu

BAWDRY : English Turkish

n. namussuzluk, iffetsizlik, açık saçık söz

BAWDY : English Turkish

adj. açık saçık, müstehcen

BAWDY HOUSE : English Turkish

fuhuş evi, randevu evi, genelev

BAWL : English Turkish

v. haykırmak, bağırmak, bas bas bağırmak, avazı çıktığı kadar bağırmak (Argo)

BAWL OUT : English Turkish

azarlamak, bağırıp çağırmak, haşlamak

BAWLER : English Turkish

n. mızmız, sızlayan

BAWLING : English Turkish

n. haykırma, haykırış

BAX : English Turkish

n. bir soyadı; Sir Arnold Edward Trevor Bax (
1953), İngiliz bir besteci

BAY : English Turkish

n. defne; körfez, koy; dikme (yapı), bölme; uluma, havlama; peron, revir (gemi)

BAY : English Turkish

v. havlamak, ulumak

BAY : English Turkish

adj. doru, kızıl doru

BAY AREA : English Turkish

n. Körfez Alanı, San Francisco Körfezi Alanı, coğrafi bir görüş açısıyla bakıldığında San Francisco Körfezi'ni (California, ABD) çevreleyen çeşitlilikli metropolitan alan

BAY HORSE : English Turkish

n. doru at

BAY LEAF : English Turkish

defne yaprağı

BAY OF BENGAL : English Turkish

n. Bengal Körfezi, Hint Okyanusu'nun bir kolu

BAY OF BISCAY : English Turkish

n. Biscay Körfezi, Atlantik Okyanusu'nda Kuzey İspanya ile Batı Fransa arasında yer alan

BAY OF PIGS : English Turkish

Pigs Körfezi, Küba'da bir körfez (Kübalı sürgünlerin 1961 yılında başarısız olmuş Küba istilasına sahne olan alan)

BAY RUM : English Turkish

defne ispirtosu, defne losyonu

BAY SALT : English Turkish

deniz tuzu, kaba tuz

BAY STATE : English Turkish

n. massachusetts eyaleti

BAY THE MOON : English Turkish

oşuna uğraşmak

BAY TREE : English Turkish

n. defne ağacı

BAY WINDOW : English Turkish

cumba, göbek

BAYADERE : English Turkish

n. Hintli tapınak dansçısı kadın; yatay kontrast çizgili kumaş