Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE A BIT ON : English Turkish

v. çakırkeyif olmak

BE A CHARGE ON SMB : English Turkish

v. yük olmak

BE A CREDIT TO : English Turkish

-den dolayı övülmek,
den dolayı yüceltilmek

BE A DEAD DUCK : English Turkish

n. hiç şansı olmamak, başarısızlığa eli mahkum olmak

BE A DETRIMENT TO : English Turkish

v. zararlı olmak, zararı dokunmak

BE A DETRIMENT TO HEALTH : English Turkish

v. sağlığa zararlı olmak

BE A DIME A DOZEN : English Turkish

peş para etmemek, değersiz olmak, sıradan olmak, ortalama olmak, özel veya değerli olmamak

BE A DISINCENTIVE TO : English Turkish

v. cesaretini kırmak, yıldırmak

BE A FANCIER OF : English Turkish

v. meraklısı olmak

BE A FAST LIVER : English Turkish

hızlı yaşamak

BE A FATHER TO : English Turkish

-e baba olmak (genellikle biyolojik); bir baba gibi davranmak, öğüt vermek, nasihat vermek, korumak, büyütmek, göz kulak olmak

BE A FIRM BELIEVER IN : English Turkish

v. büyük inancı olmak, çok inanmak

BE A FLY ON THE WALL : English Turkish

seyirci olmak, karışmadan uzaktan seyretmek

BE A GOOD CALCULATOR : English Turkish

v. hesabı iyi olmak

BE A GOOD GOER : English Turkish

v. iyi koşmak, iyi yürümek

BE A GOOD LIVER : English Turkish

iyi yaşamak

BE A GOOD LOOKER : English Turkish

n. güzel olmak

BE A GOOD OMEN : English Turkish

v. hayra alâmet olmak

BE A GOOD SAILOR : English Turkish

deniz tutmamak

BE A GOOD SCREW : English Turkish

v. yatakta iyi olmak

BE A GOOD SEAT ON A HORSE : English Turkish

v. ata iyi oturmak, ata hakim olmak

BE A GOOD TALKER : English Turkish

v. ağzı iyi lâf yapmak, hoşsohbet olmak

BE A GOOD WALKER : English Turkish

v. ayağına sıkı olmak, hızlı yürümek

BE A GOOD WHIP : English Turkish

iyi araba kullanmak

BE A GREAT CONTRAST TO : English Turkish

v. taban tabana zıt olmak, tam tersi olmak