Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE BEYOND ONE'S POWER : English Turkish

v. elinde olmamak

BE BEYOND THE PALE : English Turkish

sınırı aşmak, limiti geçmek, aşırıya kaçmak, haddini aşmak; adaletsiz olmak

BE BILLETED : English Turkish

v. konaklamak

BE BLIGHTED : English Turkish

v. boşa çıkmak

BE BORED : English Turkish

canı sıkılmak, sıkılmak

BE BORED STIFF : English Turkish

v. can sıkıntısından patlamak, sıkıntıdan patlamak

BE BORN : English Turkish

doğmak

BE BORN INTO A RICH FAMILY : English Turkish

v. zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmak

BE BORN UNDER A LUCKY PLANET : English Turkish

şanslı bir gezegende doğmak, şanslı doğmak, ağzında gümüş kaşıkla doğmak

BE BORN WITHIN THE SOUND OF BOW BELLS : English Turkish

londra doğumlu olmak

BE BORNE IN UPON SMB : English Turkish

kafasına dank etmek, dank etmek

BE BRIEF : English Turkish

v. kısa kesmek

BE BROKE : English Turkish

parasız olmak, çulsuz olmak, meteliksiz kalmak, iflas etmek

BE BROKEN : English Turkish

kırılmak

BE BUILT : English Turkish

v. kurulmak

BE BURIED : English Turkish

v. gömülmek

BE BUSY : English Turkish

meşgul olmak

BE BUT A CHILD : English Turkish

genç olmak, halen çocuk olmak

BE BY WAY OF DOING SMTH : English Turkish

v. yapmak üzere olmak

BE CALLED TO THE BAR : English Turkish

avukat olarak çalışmak üzere Baro Birliği'nden yetkilendirilmek, avukata yüksek mahkeme huzuruna çıkma hakkı verilmek

BE CANDID : English Turkish

samimi olmak, içten olmak, açık yürekli olmak, açık sözlü olmak, dürüst olmak

BE CAPABLE OF : English Turkish

-maya ehil olmak,
mayı yapma becerisi olmak,
ebilmek,
maya uygun olmak

BE CAPTIVATED : English Turkish

üyülenmek

BE CAREFUL : English Turkish

dikkatli olmak, dikkat etmek

BE CAREFUL NOT TO : English Turkish

v. sakınmak