Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE DISTURBED : English Turkish

v. rahatsız olmak

BE DITCHED : English Turkish

v. hendeğe yuvarlanmak

BE DIVIDED : English Turkish

ölünmek

BE DONE : English Turkish

yapılmak, tamamlanmak, yeterince pişirilmek, yorulmak, aldatılmak

BE DORMY : English Turkish

v. önde olmak

BE DORMY TWO : English Turkish

v. iki sayı önde olmak

BE DOUBTFUL : English Turkish

v. kuşkulanmak

BE DOUBTFUL OF : English Turkish

v. şüphelenmek, kuşku duymak

BE DOWN : English Turkish

inmiş olmak, morali bozuk olmak

BE DOWN FOR : English Turkish

v. yazılmak, ismini yazdırmış olmak

BE DOWN ON : English Turkish

yana şanssız olmak, şansı olmamak

BE DOWN ON ONE'S LUCK : English Turkish

şanssız olmak, şansı yaver gitmemek, başarısız olmak, bitkin bir durumda olmak, kötü gününde olmak

BE DOWN ON ONE'S UPPERS : English Turkish

eş kuruşsuz olmak, meteliksiz olmak

BE DOWN ON SMB : English Turkish

karşı olmak, gıcığı olmak, kancayı takmak

BE DOWN ON THE MOUTH : English Turkish

çok mutsuz olmak, çok keyifsiz olmak, asık suratlı olmak, canı sıkkın olmak, hüzünlü olmak

BE DOWN WITH : English Turkish

hastalanmak, yatağa düşmek, yorgan döşek yatmak, hastalığa yakalanmak

BE DOWN WITH FLU : English Turkish

v. gripten yatmak

BE DOWN WITH INFLUENZA : English Turkish

v. gripten yatmak

BE DRAGGED ALONG : English Turkish

v. sürüklenmek

BE DRAWN : English Turkish

karışmış olmak, karıştırılmak

BE DRAWN TO SMB : English Turkish

v. kapılmak, yakınlaşmak

BE DRIVEN AWAY : English Turkish

v. savrulmak

BE DRIVEN FROM PILLAR TO POST : English Turkish

sürüm sürüm sürünmek, oradan oraya sürünmek; art arda şanssızlıklarla cebelleşmek, ardı ardına bahtsızlıklar yaşamak

BE DROWNED : English Turkish

suda boğulmak, boğulmak

BE DRUNK : English Turkish

v. sarhoş olmak