Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BE FRIED : English Turkish

v. kızarmak

BE FRIENDS : English Turkish

arkadaş olmak, dost olmak; barışmak, uyuşmak

BE FRIENDS WITH : English Turkish

v. arkadaş olmak, dostu olmak, arkadaşı olmak, arkadaşlık etmek

BE FRIGHTENED : English Turkish

v. korkmak

BE FRIGHTENED TO DEATH : English Turkish

v. ödü kopmak

BE FRUITFUL AND MULTIPLY : English Turkish

üretken ve verimli olmak, çok sayıda çocuk sahibi olmak (İncil)

BE FULL : English Turkish

dolu olmak, dolmak

BE FULL OF RESOURCE : English Turkish

v. becerikli olmak, elinden her iş gelmek, her şeye çare bulabilmek

BE FUN : English Turkish

eğlenceli olmak, eğlendirici olmak, oyalayıcı olmak

BE FUSSY ABOUT : English Turkish

v. titizlenmek

BE GATHERED TO ONE'S FATHERS : English Turkish

atalarının arasına kavuşmak, ruhunu teslim etmek, ölmek, vefat etmek, mefta olmak, öbür tarafa gitmek

BE GETTING ON IN YEARS : English Turkish

v. yaşlanmak

BE GIDDY : English Turkish

v. başı dönmek, sersem gibi olmak, sersemlemek

BE GLAD : English Turkish

memnun olmak, sevinmek

BE GLOOMY : English Turkish

v. hüzünlü olmak

BE GONE! : English Turkish

kaybol!, git!, uzaklaş!, çık!, defol!

BE GOOD AT BUSINESS : English Turkish

v. işi bilmek

BE GOOD AT SUMS : English Turkish

v. hesabı iyi olmak, matematiği iyi olmak

BE GOOD BOX OFFICE : English Turkish

v. gişe rekoru kırmak

BE GOOD FOR : English Turkish

iyi gelmek

BE GOOD TOWARDS : English Turkish

v. iyilik etmek

BE GRADUATED FROM : English Turkish

v. mezunu olmak

BE GRAPHIC : English Turkish

aşikâr olmak, açık ve net olmak, belirgin olmak, açıklayıcı olmak, canlı olmak, detaylı olmak

BE GRATEFUL : English Turkish

minnettar olmak

BE GRATEFUL FOR : English Turkish

v. şükretmek