Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE HELD INNOCENT UNTIL PROVEN GUILTY : English Turkish

suçluluğu ispatlanana kadar masum sayılmak, suç işlediği kanıtlanana kadar suçsuz sayılmak

BE HELPFUL : English Turkish

v. kolaylaştırmak

BE HIP : English Turkish

v. modaya uymak, modern olmak

BE HIP TO : English Turkish

v. farkında olmak, haberdar olmak

BE HOIST WITH ONE'S OWN PETARD : English Turkish

kendi kazdığı kuyuya düşmek

BE HOMESICK : English Turkish

v. vatan hasreti çekmek, yurdunu özlemek

BE HOOKED ON : English Turkish

kendini kaptırmak, bağımlısı olmak

BE HOPED : English Turkish

v. umulmak

BE HOPPING MAD : English Turkish

köpürmek, sinirinden kudurmak, küplere binmek, tepesi atmak

BE HORRIFIED : English Turkish

dehşete düşmek

BE HOT : English Turkish

v. terlemek, yanmak, sıcak basmak

BE HOT FOR : English Turkish

v. meraklı olmak, ilgilenmek, yetenekli olmak

BE HOT ON : English Turkish

arzulamak, arzu etmek, çok istemek, canı çekmek; göz koymak, ihtirasla arzulamak; çok hevesli olmak

BE HUMILIATED : English Turkish

v. küçük düşmek

BE HUNG OVER : English Turkish

içkiden rahatsızlanmak

BE HUNG UP : English Turkish

v. ertelenmek, gecikmek

BE HUNG UP ON : English Turkish

komplekse kapılmak, kafayı takmak, tutturmak

BE HUNGRY : English Turkish

v. aç olmak, acıkmak

BE HUNTED : English Turkish

v. avlanmak

BE HURT : English Turkish

v. gücenmek, içerlemek, kırılmak, incinmek

BE HYPED UP : English Turkish

v. heyecanlanmak, sinirli olmak

BE IGNORANT OF HISTORY : English Turkish

v. tarihten haberi olmamak; sürekli çocuk kalmak, devamlı çocuk gibi olmak

BE ILL WITH A COLD : English Turkish

v. üşütmek, soğuk almak

BE IMPORTANT : English Turkish

v. önemli olmak

BE IMPRESSED : English Turkish

v. etkilenmek, hayran kalmak