Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BE IN CUSTODY : English Turkish

n. gözaltında bulunmak, gözaltına alınmak

BE IN DANGER : English Turkish

tehlikede olmak, güvensiz olmak

BE IN DEBT : English Turkish

orçlanmak, borçlu olmak

BE IN DEEP WATER : English Turkish

v. derin suda olmak, suya batmak, büyük sorun yaşamak, büyük problem içinde bulunmak

BE IN DEMAND : English Turkish

ağbette olmak

BE IN DIRE NEED : English Turkish

aşırı ihtiyacı olmak, çok ihtiyaç duymak, çok acil ihtiyacı olmak, acil gereksinim duymak

BE IN DIRE NEED OF : English Turkish

v. korkunç ihtiyacı olmak

BE IN DIREFUL NEED OF : English Turkish

v. korkunç ihtiyacı olmak

BE IN DISARRAY : English Turkish

n. dağınıklık içinde olmak, kargaşa içinde bulunmak

BE IN DISFAVOR : English Turkish

gözden düşmek

BE IN DISGRACE WITH : English Turkish

v. gözünden düşmek

BE IN DOUBT : English Turkish

v. endişeli olmak

BE IN DOUBT ABOUT : English Turkish

v. şüphelenmek, kuşku duymak

BE IN EQUIPOISE : English Turkish

v. denk gelmek

BE IN ERROR : English Turkish

hatalı olmak, yanlış olmak

BE IN EXCESS OF : English Turkish

v. aşmak, fazlası olmak

BE IN FOR IT : English Turkish

sorun içinde olmak, problem yaşamak, problem içinde bulunmak

BE IN FULL VOGUE : English Turkish

n. büyük rağbette olmak

BE IN GOOD HANDS : English Turkish

emin ellerde olmak

BE IN GREAT FORM : English Turkish

formunda olmak, çok iyi durumda olmak; olabilecek en iyi performansta olmak, çok iyi çalışmak, çok iyi performans göstermek

BE IN HIDING : English Turkish

v. saklı olmak, gizli olmak

BE IN HOT WATER : English Turkish

aşı dertte olmak, gözden düşmüş olmak

BE IN KINDLE : English Turkish

v. gebe olmak (tavşan vb.)

BE IN LABOR : English Turkish

doğum sancısı çekmek

BE IN LOVE : English Turkish

aşık olmak