Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE OFF : English Turkish

ayrılmak, yola çıkmak, yanılmak, vazgeçmek, deli olmak, defolmak

BE OFF GUARD : English Turkish

hazırlıksız olmak, tetikte olmamak, korunmasız olmak, farkında olmamak, dikkatli olmamak, gözlemiyor olmak

BE OFF IN ONE'S CALCULATIONS : English Turkish

v. hesaplarda yanılmış olmak

BE OFF LIKE A SHOT : English Turkish

kurşun gibi kaybolmak, bir çırpıda kaybolmak, büyük süratle ortadan kaybolmak, çok hızlıca ortadan kaybolmak

BE OFF ONE'S BEAT : English Turkish

herzamankinden farklı davranmak

BE OFF POINTS : English Turkish

ölçeksiz olmak, tayınlamasız olmak, numarasız olmak

BE OFF TARGET : English Turkish

v. ıskalamak, hedefine ulaşamamak

BE OFF THE HOOK : English Turkish

aklanmak, aklanmış olmak, temize çıkmak, cezalandırılmamış olmak, suçsuz olmak

BE OFF THE PAYROLL : English Turkish

aylıksız kalmak, maaşsız olmak, ücret almıyor olmak, artık aylık almıyor olmak

BE OFF THE WATER WAGON : English Turkish

içkiyi bırakmamak

BE OFF-THE-CUFF : English Turkish

doğaçlama olmak, hazırlıksız bir şekilde bir şey söylemek, hazırlıksız olmak

BE OFFENDED : English Turkish

kırılmak, gücenmek, alınmak

BE OFFSIDE : English Turkish

n. ofsaytta olmak

BE OMITTED : English Turkish

göremezden gelinmek, hariç tutulmak, dâhil edilmemek, atlanmak, ilgilenilmemek

BE ON A DIET : English Turkish

ejimde olmak, perhiz yapmak

BE ON A PAR WITH : English Turkish

eşit olmak, değeri aynı olmak

BE ON A PENSION : English Turkish

v. emekli maaşı alıyor olmak

BE ON BAD TERMS WITH : English Turkish

v. araları kötü olmak, araları açık olmak

BE ON BAIL : English Turkish

v. kefaletle çıkmak

BE ON CLOUD NINE : English Turkish

havalara uçmak, çok mutlu olmak

BE ON COLLISION COURSE : English Turkish

v. çatışma noktasına gelmek

BE ON DIET : English Turkish

diyette olmak, rejimde olmak, rejim sürdürüyor olmak, rejim yapmak, kilo vermek için düşük kalorili veya daha gıda tüketmek

BE ON DISPLAY : English Turkish

v. sergilenmek, sergide olmak

BE ON EDGE : English Turkish

sınırda olmak, sinirli olmak, gergin olmak, endişeli olmak, kaygılı olmak

BE ON GOOD TERMS WITH : English Turkish

v. arası iyi olmak, araları iyi olmak