Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE PINCHED FOR TIME : English Turkish

v. sıkışmak, zamanı yetmemek, zamana ihtiyacı olmak

BE PINCHED WITH HUNGER : English Turkish

açlıktan kıvranmak

BE PIQUED AT : English Turkish

v. kırılmak, gücenmek

BE PISSED OFF : English Turkish

v. sinirinden kudurmak

BE PLACED : English Turkish

dereceye girmek

BE PLANTED : English Turkish

v. dikilmek

BE PLASTERED : English Turkish

v. hezimete uğramak

BE PLATED : English Turkish

v. kaplanmak

BE PLAYED : English Turkish

v. çalınmak

BE PLEASED : English Turkish

memnun olmak

BE PLEASED TO- : English Turkish

-maktan mutluluk duymak,
maya memnun olmak,
duğuna memnun olmak

BE PLEASED WITH : English Turkish

v. memnun olmak ( dan), haz duymak, oyalanmak, hoşlanmak

BE PLOUGHED : English Turkish

v. sınıfta kalmak, çakmak (dersten)

BE PLOWED : English Turkish

sınıfta kalmak, çakmak (dersten)

BE PLUCKED : English Turkish

sınavdan kalmak, sınavı vermemek, sınavı geçememek, sınavda başarısız olmak (Britanya Argosu)

BE POISED : English Turkish

v. dengelenmek, kendine hakim olmak, dengeli olmak

BE POLES APART : English Turkish

taban tabana zıt olmak, birbirinin tamamen zıttı olmak, zıt kutuplar olmak, aralarında dağlar kadar fark olmak

BE POLLUTED : English Turkish

v. kirlenmek

BE POOPED : English Turkish

v. dalgayı pupadan almak, kıç taraftan dalga yemek, bitkin olmak, yorgun olmak

BE POP EYED : English Turkish

v. gözleri yuvalarından fırlamak, gözleri faltaşı gibi açılmak

BE POSITIVE ABOUT SMTH : English Turkish

v. emin olmak

BE POSSESSED BY : English Turkish

kapılmak

BE POSSESSED BY FEAR : English Turkish

v. korkuya kapılmak

BE POSSESSED OF : English Turkish

sahip olmak

BE POSSESSED WITH : English Turkish

kapılmak