Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE RUINED : English Turkish

v. mahvolmak

BE RUN DOWN : English Turkish

morali düşük olmak, üzgün olmak, depresyonda olmak, kötü hisler içinde olmak

BE RUSHED : English Turkish

acele ettirilmek, sıkıştırılmak, sıkboğaz edilmek

BE RUSHED FOR TIME : English Turkish

v. zamana sıkışmak, zamanı olmamak

BE SAD : English Turkish

v. hüzünlü olmak

BE SAFE FROM ATTACK : English Turkish

saldırıya karşı korunaklı olmak, bir saldırıya karşı korunuyor olmak

BE SAID : English Turkish

v. söylenmek

BE SATED WITH : English Turkish

v. doymak, gına gelmek

BE SATISFIED : English Turkish

ikna olmak

BE SATURATED WITH : English Turkish

v. gına gelmek

BE SAVED : English Turkish

v. kurtulmak

BE SCANDALIZE AT : English Turkish

v. şok olmak, şaşırmak

BE SCARED OF : English Turkish

v. korkmak, ödü patlamak, ödü kopmak

BE SCATTERED : English Turkish

saçılmak, dağılmak, savrulmak

BE SCEPTICAL ABOUT : English Turkish

v. şüphesi olmak, şüphe etmek, kuşku duymak

BE SCEPTICAL OF : English Turkish

v. şüphesi olmak, şüphe etmek, kuşku duymak

BE SCOLDED : English Turkish

v. azar işitmek

BE SEASICK : English Turkish

v. deniz tutmak

BE SEASONED TO : English Turkish

-maya alışık olmak,
ma konusunda tecrübeli olmak,
ma konusunda kıdemli olmak

BE SEATED : English Turkish

oturmak

BE SECRETIVE ABOUT : English Turkish

v. ağzı sıkı olmak, kimseye söylememek, gizli tutmak

BE SEDUCED BY : English Turkish

tarafından ayartılmak, tarafından baştan çıkarılmak

BE SEEIN' YOU : English Turkish

görüşürüz, daha sonra yine görüşürüz, şimdilik hoşça kal

BE SEIZED WITH : English Turkish

v. kapılmak

BE SEIZED WITH A DESIRE TO : English Turkish

v. isteğine kapılmak