Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE SEIZED WITH FEAR : English Turkish

v. korkuya kapılmak

BE SENIOR TO SMB : English Turkish

v. yaşça büyük olmak

BE SENSIBLE OF : English Turkish

adj. sezmek, farkına varmak

BE SENT INTO THE WILDERNESS : English Turkish

görevden alınmak, gözden düşmek, hükümetten düşürülmek

BE SEPARATED : English Turkish

v. bölünmek

BE SERVED AS A : English Turkish

v. olarak kullanılmak, için kullanılmak

BE SET UP : English Turkish

v. kurulmak

BE SEVERELY REPRIMANDED : English Turkish

v. çok ağır bir şekilde azarlanmak, ağır azar işitmek

BE SEWN : English Turkish

v. dikilmek

BE SHAKEN : English Turkish

v. sarsılmak

BE SHARP SET : English Turkish

adj. karnı zil çalmak, çok aç olmak

BE SHATTERED : English Turkish

v. sarsılmak

BE SHOCKED : English Turkish

v. şok olmak

BE SHOT AT : English Turkish

-a silahla ateş açılmak, silahla yaralanmak, silah ateşiyle yaralanmak

BE SHROUDED IN THICK FOG : English Turkish

kalın bulutla örtülü olmak, kalın bulut tabakasıyla örtülmek

BE SHUT : English Turkish

v. kapanmak

BE SHY : English Turkish

utanmak

BE SICK : English Turkish

v. hasta olmak

BE SICK OF THE ENTIRE BUSINESS : English Turkish

tümünden bıkmak, her şeyden bezmiş olmak, tümünden gına gelmiş olmak

BE SICKENED WITH : English Turkish

v. bıkmak, usanmak, bezmek

BE SICKENING FOR : English Turkish

v. hastalanmak, rahatsızlanmak

BE SILENT : English Turkish

sessiz kalmak, sessiz olmak

BE SILHOUETTED : English Turkish

v. kontrast oluşturmak

BE SILHOUETTED AGAINST : English Turkish

v. kontrast oluşturmak

BE SINCERE : English Turkish

v. samimi olmak