Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BE SIRED BY : English Turkish

v. çocuğu olmak, soyundan gelmek

BE SITUATED : English Turkish

v. bulunmak, olmak (yerinde)

BE SKEPTICAL ABOUT : English Turkish

v. şüphesi olmak, şüphe etmek, kuşku duymak

BE SKEPTICAL OF : English Turkish

v. şüphesi olmak, şüphe etmek, kuşku duymak

BE SLACK IN ONE'S DUTIES : English Turkish

görevlerine önem vermemek, verilmiş işleri tamamlamada vurdumduymaz olmak

BE SLATED FOR : English Turkish

v. önerilmek (görev), teklif edilmek

BE SLATED TO : English Turkish

elirli bir göreve getirilmek, belirli bir iş için atanmak

BE SLOW IN LEARNING : English Turkish

v. geç öğrenmek, öğrenmekte zorlanmak

BE SLOW OF SPEECH : English Turkish

yavaş konuşmak

BE SLOW ON THE UPTAKE : English Turkish

v. geç anlamak, zor kavramak

BE SLOW TO : English Turkish

v. geç davranmak, yavaş davranmak, hemen yapmamak

BE SLOW TO TAKE OFFENSE : English Turkish

v. alıngan olmamak, alınmamak

BE SLUNG FROM : English Turkish

v. asılı durmak, sallanmak

BE SMARTED UNDER INSULT : English Turkish

v. töhmet altında kalmak

BE SMB.'S DESPAIR : English Turkish

v. umutlarını boşa çıkarmak

BE SMITTEN WITH : English Turkish

v. abayı yakmak, tutulmak, yakalanmak

BE SNOWED IN : English Turkish

karda mahsur kalmak, yoğun kar yağışından dolayı bir yerde mahsur kalmak

BE SNOWED UNDER : English Turkish

aşını kaldıramamak, başını kaşıyacak vakti olmamak, bunalmak, seçimi kaybetmek

BE SO GOOD AS TO : English Turkish

lütfen, rica etsem,
ar mısın,
er misiniz

BE SOAKING WET : English Turkish

v. sırılsıklam olmak

BE SOFT TO THE TOUCH : English Turkish

v. yumuşacık olmak, yumuşaklık hissi vermek

BE SOILED : English Turkish

v. kirlenmek

BE SOLD ON : English Turkish

v. benimsemek, kabul etmek, memnuniyetle kabul etmek, inanmak

BE SOLD OUT : English Turkish

v. hepsi satılmak, kalmamak

BE SOLICITOUS FOR : English Turkish

-e istekli olmak,
e hevesli,
yi arzulamak,
e meraklı olmak, ile ilgili olmak