English To Turkish
BEAR UP : English Turkish
yardım etmek, destek olmak, dayanmak, neşelenmek
BEAR UP AGAINST : English Turkish
v. dayanmak, cesaretini yitirmemek (karşısında)
BEAR UPON : English Turkish
ilgisi olmak, ilgilendirmek, etkisi olmak, topa tutmak, ateş etmek
BEAR WITH : English Turkish
çekmek, dayanmak, sabretmek
BEAR WITNESS : English Turkish
şahitlik etmek
BEAR WITNESS AGAINST : English Turkish
-e karşı şahitlik yapmak, suçlu olduğunu göstermek amacıyla bir kimseye karşı ifade vermek
BEAR WITNESS TO : English Turkish
tanıklık etmek
BEAR WITNESS TO FACTS : English Turkish
olaylara şahitlik etmek, vukuatlara şahitlik etmek
BEAR-LIKE : English Turkish
ayımsı, ayı gibi, ayıya benzeyen, büyük ve hırçın, aksi, kaba, kavgacı
BEARABLE : English Turkish
adj. katlanılır, dayanılır, çekilir
BEARABLY : English Turkish
adv. dayanılabilir bir şekilde, tolere edilebilir bir şekilde, katlanılabilir bir şekilde
BEARBAITING : English Turkish
n. köpeği ayıya saldırtmak, avlanmış veya akalanmış olan bir ayıya köpeği saldırtmak
BEARBERRY : English Turkish
n. ayıüzümü, yaprağını dökmeyen bir funda türü
BEARCAT : English Turkish
n. var gücüyle kavga eden kimse, şiddetle kavga eden kişi; misk kedisi, kabarık siyah kılları ve kavrama özelliği olan uzun bir kuyruğu bulunan misk kedisi (güneydoğu Asya'ya özgüdür); kızıl panda, görüntüsüyle rakuna benzeyen kırmızımsı kahverengi memeli (Himalayalar'dan Çin'e kadar olan bölgede rastlanır)
BEARCATS : English Turkish
n. Cincinnati Üniversitesi'ndeki (Ohio, ABD) spor takımlarının adı
BEARD : English Turkish
n. sakal; başak dikeni; çapak [müh.]; püskül
BEARD : English Turkish
v. meydan okumak, karşı gelmek
BEARDED : English Turkish
adj. sakallı; püsküllü; çapaklı [müh.]
BEARDED MAN : English Turkish
sakallı adam, sakallı erkek, sakalı olan adam
BEARDIE : English Turkish
n. sakallı, sakallı kimse
BEARDLESS : English Turkish
adj. sakalsız, tüysüz; püskülsüz, toy, köse
BEARDSLEY : English Turkish
n. bir soyadı; Aubrey Vincent Beardsley (
1898), orijinal mükemmel siyah beyaz ve çoğunlukla kasvetli ve erotik çizim ver resimleriyle (oldukça bireysel ve tipik Yeni Sanat Akımı tarzında) ünlü Britanyalı bir çizer; Minnesota'da bir kasaba (ABD)
BEARER : English Turkish
n. taşıyan, taşıyıcı, götüren, getiren, hamil; tabut taşıyıcı
BEARER BOND : English Turkish
hamiline yazılı tahvil, taşıyan kişiye kayıtlı tahvil, hamiline kayıtlı senet
BEARER CERTIFICATE : English Turkish
taşıyan kişiye kayıtlı sertifika, hamiline yazılı sertifika, başkasına geçirilebilen sertifika
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani