Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BEARER CHECK : English Turkish

hamiline çek

BEARER OF GOOD TIDINGS : English Turkish

müjdeci

BEARER OF OMINOUS TIDINGS : English Turkish

felâket tellalı, kötü haber getiren kimse

BEARER SECURITIES : English Turkish

hamiline yazılı senetler, taşıyana yazılı senetler, bir şirketin adını taşıyan ve kamu değerini gösteren belgeler

BEARER SHARE : English Turkish

(Finans, Ekonomi) hamiline yazılı hisse, taşıyan kimseye yazılı hisse senedi, hamiline yazılı pay

BEARETH : English Turkish

v. "bear (doğurmak)", doğurmak, doğum yapmak; dayanmak, katlanmak; taşımak; desteklemek; acı çekmek; üretmek, imal etmek

BEARGARDEN : English Turkish

n. dingonun ahırı, gürültü ve şamata yeri, düzensizlik ve kargaşa yeri; ayı bahçesi, ayıların gösteri amaçlı tutuldukları yer

BEARING : English Turkish

adj. taşıyan, içeren

BEARING : English Turkish

n. davranış, hareket; ilgi, alâka; çekme, katlanma, üstlenme; meyve verme; mil yatağı; etki

BEARING A GRUDGE : English Turkish

kin beslemek, kin gütmek, kan gütmek, düşmanlık beslemek, düşmanlık hissetmek

BEARING CAPACITY : English Turkish

taşıma kapasitesi, taşıma gücü, maksimum dayanma kapasitesi

BEARING COMPASS : English Turkish

n. kerteriz pusulası

BEARING FRUIT : English Turkish

ürün verme, sonuç verme, kâr sağlama, meyve verme

BEARING IN MIND : English Turkish

akılda tutma, hatırda tutma, hesaba katma, hatırlama

BEARING LINE : English Turkish

n. görüş hattı

BEARING METAL : English Turkish

n. yatak metali

BEARING PIN : English Turkish

n. yatak pimi

BEARING RESPONSIBILITY : English Turkish

sorumluluk taşıma, sorumluluk alma

BEARINGS : English Turkish

n. yön, yatak, yön tayini, kerteriz, mil yatağı

BEARISH : English Turkish

adj. ayı gibi, kaba, yontulmamış, piyasayı düşürme eğilimi olan, düşme eğilimi olan (borsa)

BEARISH OPERATION : English Turkish

n. fiyatın düşeceği varsayılarak yapılan spekülasyon

BEARLIKE : English Turkish

adj. ayımsı, ayı gibi, ayıya benzer, ayı benzeri, ayıya benzeyen

BEARNAISE : English Turkish

n. bearnez sosu, holandez sosuna çok benzeyen ama limon suyu yerine beyaz şarap tarhun ve arpacık soğanıyla yapılan bir sos

BEARNAISE SAUCE : English Turkish

n. bearnez sosu, holandez sosuna çok benzeyen ama limon suyu yerine beyaz şarap tarhun ve arpacık soğanıyla yapılan bir sos

BEARS A GRUDGE : English Turkish

kin güdüyor, düşmanlık besliyor, kan güdüyor