Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
EXTERN : English Turkish Medicals

Hastanede asistan doktor;
Hastane kadrosunda olup, hastanede yatıp kalkmayan doktor ziyaretçi hekim

EXTERNAL : English Turkish Medicals

Dış, dışyan, harici

EXTERNALIZATION : English Turkish Medicals

Bilinçaltı çatışmaların bilinç üstüne çıkarak dışa aksetmesi

EXTERNALIZE : English Turkish Medicals

Bilinçaltındaki çatışmalarını dışa aksettirmek

EXTEROCEPTOR : English Turkish Medicals

Vücut dışından gelen uyarıları alan sinir ucu

EXTIMA : English Turkish Medicals

Kan damarının en dış tabakası (gömleği)

EXTINCT : English Turkish Medicals

Soyu tükenmiş, ortadan kalkmış

EXTINCTION : English Turkish Medicals

Ortadan kaldırma, yok etme, imha etme;
Ortadan kalkma, yok olma, imha olma;
Şartlı refleks'in kendisiin yaratan faktörün yetersizliği nedeniyle kayboluşu

EXTIRPATE : English Turkish Medicals

Kökünü kazımak, kesip çıkarmak (ur v.s)

EXTIRPATION : English Turkish Medicals

Kökünü kazıma, kökünden sökme (kesip çıkarma), izale

EXTORSION : English Turkish Medicals

Bir organ (kol, bacak, göz v.s)'ın dışa doğru dönmesi

EXTRA : English Turkish Medicals

Fazladan, dışında, ilaveten

EXTRA-ARTICULAR : English Turkish Medicals

Eklemdışı

EXTRAALIGAMENTOUS : English Turkish Medicals

Bağdıxı

EXTRACAPSULAR : English Turkish Medicals

Bir organın mahfazasının dışında olarak kapsüldışı

EXTRACARDIAC : English Turkish Medicals

Hücre dışında cereyan eden, hücre dışında ortaya çıkan

EXTRACELLULAR : English Turkish Medicals

Hücre dışı, hücreler dışında

EXTRACEREBRAL : English Turkish Medicals

Beyin (cerebrum) dışında

EXTRACORPOREAL : English Turkish Medicals

Vücudun dışında kalan

EXTRACRANIAL : English Turkish Medicals

Kafatası (cranium) dışında

EXTRACT : English Turkish Medicals

Öz, hülasa;
Ham maddelerdeki cevherin su, alkol, eter gibi maddelerle eritilerek elde edilmesi (bu eritici madde sonradan uçurularak cevher saf halde meydana çıkarılır)

EXTRACTION : English Turkish Medicals

Çekip çıkarma, çıkarma;
hülasa yapma, ekstraksiyon

EXTRAHEPATIC : English Turkish Medicals

Karaciğere bağlı olmayan

EXTRAHORACIC : English Turkish Medicals

Göğüs boşluğu dışında

EXTRAMARGINAL : English Turkish Medicals

Bilinç dışı, idrak dışı