Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FURAZOLIDONE : English Turkish Medicals

Nonspesifik diyarelerde, basilli dizanteride ve bakteriyel gıdaz ehirlenmelerinde kullanılan bir nitrofuran türevi

FURCULA : English Turkish Medicals

n.Gelişen embriyo'da farenksin ön duvarı üzerindeki, ilerde epiglotis'i oluşturacak olan kabartı

FURFUR : English Turkish Medicals

Epidermis'ten pul halinde dökülen hücre;
Başın saçlı derisinden pul halinde dökülen küçük beyaztaneciklerden her biri, kepek

FURFURACEOUS : English Turkish Medicals

Kepekli;
Kepeğe benzer

FURIBUND : English Turkish Medicals

Öfkeli, kızgın, hiddetli;
Çılgın, deli

FUROR : English Turkish Medicals

Kızgınlık, kudurma, öfke, hiddet, hrıs

FURROW : English Turkish Medicals

Karık;
Karışık;
Oluk

FURUNCULOID : English Turkish Medicals

Çıbanımsı, çıbana benzer

FURUNCULOSIS : English Turkish Medicals

Çıbanlar nedeniyle meydana gelen durum

FURUNCULOUS : English Turkish Medicals

Çıbanlı

FUSCIN : English Turkish Medicals

Retinada epitel tabakasının kahverengi pigmentli maddesi

FUSIBLE : English Turkish Medicals

a.Eritilir

FUSIFORM : English Turkish Medicals

İğbiçim, iğsi, fusiformis

FUSION : English Turkish Medicals

Kaynaşma;
Birbirine temas eden iki organın birbirine yapışması;
İki gözle görülen ayrı ayrı hayallerin birbiri üzerine intibak ederek tek bir hayal gibi görülmesi, füsyon

FUSOBACTERIUM : English Turkish Medicals

Bazı türleri insanda patojen nitelik gösteren gram-negatif bir bakteri cinsi

FUSOCELLULAR : English Turkish Medicals

İğ şeklinde hücreleri olan

FUTUTRIX : English Turkish Medicals

Cinsel organlarını diğer bir kadının cinsel organlarına sürtmeden cinsel haz duyan kadın, triabizm'e müptela kadın

FÖELLING'S DISEASE : English Turkish Medicals

Fenilpiruvik oligofreni (Asbjorn Föelling, çağdaş Norveçli bilim adamı)

GADOLINIUM : English Turkish Medicals

Gd sembolü ile bilinen, atom.no:64 ve atom ağırlığı:
26 olan kimyasal element, gadolinyum

GAG : English Turkish Medicals

Ağıza konulan kusturucu şey;
Alet ile ağzını açık tutmak

GAIT : English Turkish Medicals

Yürüyüş, gidiş

GALACTACRASIA : English Turkish Medicals

Anne sütünün yapı ve bileşim bakımından anormallik gösterişi

GALACTAGOGUE : English Turkish Medicals

Süt getirici;
Süt ifrazını çoğaltan ilaç (faktör)

GALACTAN : English Turkish Medicals

Hidrolize olduğunda galaktoz meydana getiren hidrokarbon

GALACTASE : English Turkish Medicals

Peyrini olgunlaştıran bir enzim, galaktaz