Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLURRY : English Turkish Redhouse

flur.ryflır'i isim
kısa süren hafif bir kar yağışı.
kısa süren bir heyecan veya telaş.
ticaret borsada kısa süren bir fiyat yükselişi veya inişi

FLUSH : English Turkish Redhouse

flushfl^ş sıfat
düz, aynı hizada olan.
konuşma dili üzerinde bol para olan. fiil
(av kuşunu) ürkütüp uçurmak.
(yüzü) kızarmak; (yanaklarını) kızartmak. isim (yüzde) kızartı

FLUSH SOMEONE OUT : English Turkish Redhouse

irini saklandığı yerden çıkarmak

FLUSH SOMETHING DOWN THE TOILET : English Turkish Redhouse

tuvalete atıp sifonu çekmek

FLUSH TANK : English Turkish Redhouse

(tuvalete ait) rezervuar

FLUSH THE TOILET : English Turkish Redhouse

sifonu çekmek

FLUSTER : English Turkish Redhouse

flus.terfl^s'tır fiil (birini) heyecanlandırıp şaşırtmak. isim heyecanlı ve şaşkın bir hal

FLUTE : English Turkish Redhouse

fluteflut isim
müzik flüt, flavta.
mimarlık (sütundaki) yiv

FLUTED COLUMN : English Turkish Redhouse

yivli sütun

FLUTING : English Turkish Redhouse

flutingisim (sütundaki) yiv veya yivler

FLUTIST : English Turkish Redhouse

flutistisim flütçü, flavtacı

FLUTTER : English Turkish Redhouse

flut.terfl^t'ır fiil
(kanatlarını) çırpmak.
çırpınmak.
(rüzgârda) titremek veya hafifçe dalgalanmak.
çabuk çabuk sallamak.
çırpınır gibi düşmek. isim
çırpınma, çırpınış.
(rüzgârda) titreme veya hafifçe dalgalanma

FLUX : English Turkish Redhouse

fluxfl^ks isim akış

FLY : English Turkish Redhouse

flyflay isim
sinek.
erkek pantolonunun önündeki fermuar veya düğmelerle açılıp kapanan bölüm: Your fly's open. Pantolonunun önü açık

FLY A KITE : English Turkish Redhouse

uçurtma uçurmak

FLY AT : English Turkish Redhouse

irdenbire üstüne saldırmak

FLY AT SOMEONE'S THROAT : English Turkish Redhouse

irine birdenbire (sözlerle) saldırmak

FLY AWAY : English Turkish Redhouse

uçup gitmek

FLY BLIND : English Turkish Redhouse

kör uçmak.
(tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden) sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek

FLY BY THE SEAT OF ONE'S PANTS : English Turkish Redhouse

(tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden) sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek

FLY IN THE FACE OF : English Turkish Redhouse

-i hiçe saymak

FLY INTO A RAGE : English Turkish Redhouse

küplere binmek, hiddetlenmek

FLY INTO A TANTRUM : English Turkish Redhouse

(hiddetten) bağırıp çağırıp tepinmeye başlamak

FLY INTO A TEMPER : English Turkish Redhouse

hemen öfkelenmek

FLY OFF : English Turkish Redhouse

uçup gitmek