English
FURIOUS : English Turkish Redhouse
fu.ri.ousfyûri'yıs sıfat
çok öfkeli, küplere binmiş, gözü dönmüş.
şiddetli, sert
FURL : English Turkish Redhouse
furlfırl fiil (yelken, bayrak) sarmak
FURLOUGH : English Turkish Redhouse
fur.loughfır'lo isim izin, vazifeden izinle ayrılma
FURNACE : English Turkish Redhouse
fur.nacefır'nîs isim büyük ocak, kalorifer ocağı; (demirhanede) ocak
FURNISH : English Turkish Redhouse
fur.nishfır'nîş fiil
döşemek; donatmak.
sağlamak
FURNISHED : English Turkish Redhouse
fur.nish.edsıfat
möbleli, mobilyalı.
with ile döşeli
FURNISHINGS : English Turkish Redhouse
fur.nish.ingsisim mefruşat
FURNITURE : English Turkish Redhouse
fur.ni.turefır'nıçır isim mobilya, möble
FURRIER : English Turkish Redhouse
fur.ri.erfır'iyır isim kürkçü
FURROW : English Turkish Redhouse
fur.rowfır'o isim
sabanın açtığı iz.
kırışık. fiil
saban izi yapmak.
kırıştırmak
FURRY : English Turkish Redhouse
fur.rysıfat tüyleri kabarık, tüylü
FURTHER : English Turkish Redhouse
fur.therfır'dhır (Further çoğunlukla miktar ve derece, farther ise mesafe için kullanılır.) sıfat
ötedeki, uzaktaki, daha uzak.
ilave olunan. zarf
daha öteye; daha ötede.
bundan başka, ayrıca. fiil ilerlemesini sağlamak
FURTHERANCE : English Turkish Redhouse
fur.ther.ancefır'dhırıns isim ilerlemesini sağlama
FURTHERMORE : English Turkish Redhouse
fur.ther.morezarf bundan başka, ayrıca
FURTHERMOST : English Turkish Redhouse
fur.ther.mostsıfat en ötedeki
FURTHEST : English Turkish Redhouse
fur.thestfır'dhîst sıfat en çok, en uzak
FURTIVE : English Turkish Redhouse
fur.tivefır'tîv sıfat gizli, sinsi
FURY : English Turkish Redhouse
fu.ryfyûr'i isim
büyük öfke, gazap.
şiddet
FUSE : English Turkish Redhouse
fusefyuz fiil eritmek; erimek; eriyip birbiriyle kaynaşmak
FUSELAGE : English Turkish Redhouse
fu.se.lagefyu'sılaq isim uçak gövdesi
FUSION : English Turkish Redhouse
fu.sionfyu'qın isim
eritme; erime; eriyip kaynaşma.
fizik füzyon
FUSS : English Turkish Redhouse
fussf^s isim
gereksiz telaş, heyecan veya öfke.
yaygara. fiil ufak meseleleri sorun yapmak; ufak şeyler yüzünden telaşa düşmek
FUSSY : English Turkish Redhouse
fus.syf^s'i sıfat kılı kırk yaran, çok titiz
FUSTY : English Turkish Redhouse
fus.tyf^s'ti sıfat
küf kokan.
eski, demode, küflenmiş, küflü
FUTILE : English Turkish Redhouse
fu.tilefyu'tıl sıfat boş, nafile, abes
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani