Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BLANK PLATE : English Turkish Textile

kör plaka

BLANK TEST : English Turkish Textile

kör deney

BLANK VAT : English Turkish Textile

kör küp

BLANKET : English Turkish Textile

attaniye

BLAST FURNACE : English Turkish Textile

yüksek fırın

BLAZER : English Turkish Textile

lazer (ceket)

BLEACH : English Turkish Textile

ağartmak ( beyazlatmak ), kasarlamak;
ağartma maddesiAçıklama: Life renk veren maddeler uzaklaştırılarak beyazlığın arttırılması işlemidir

BLEACH EFFECT : English Turkish Textile

ağartma etkisi

BLEACH SPOT : English Turkish Textile

ağartılmış benek

BLEACHED CELLULOSE OF SULPHIDE : English Turkish Textile

ağartılmış sülfit selülozu

BLEACHED GUTTAPERCHA : English Turkish Textile

ağartılmış gütaperka

BLEACHED LINEN YARN : English Turkish Textile

ağartılmış keten ipliği

BLEACHED SILK : English Turkish Textile

ağartılmış ipek

BLEACHED WOOL : English Turkish Textile

ağartılmış yün

BLEACHERY : English Turkish Textile

ağartma bölümü, kasar dairesi, kasar atölyesi

BLEACHING : English Turkish Textile

ağartma ( kasarlama ), beyazlatmaAçıklama: Life renk veren maddeler uzaklaştırılarak beyazlığın arttırılması işlemidir

BLEACHING ACTION : English Turkish Textile

ağartma etkisi

BLEACHING AGENT : English Turkish Textile

ağartma maddesi, kasar maddesi, beyazlatma maddesi

BLEACHING APPARATUS : English Turkish Textile

ağartma aleti

BLEACHING BASIN : English Turkish Textile

ağartma havuzu

BLEACHING BATH : English Turkish Textile

ağartma banyosu ( açma, beyazlatma banyosu )

BLEACHING BOLLER : English Turkish Textile

kasarlama kazanı

BLEACHING DEPARTMENT : English Turkish Textile

ağartma bölümü

BLEACHING EARTH : English Turkish Textile

ağartma toprağı

BLEACHING FLECK : English Turkish Textile

ağartma lekesi