Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FIRST GRADER : English Turkish

n. birinci sınıf öğrencisi

FIRST HALF : English Turkish

ilk yarı (Spor); birinci yarı

FIRST HAND : English Turkish

aracısız, ilk elden, doğrudan

FIRST HELLO : English Turkish

ilk merhaba, ilk kez merhaba deme, başlangıç tokalaşması

FIRST IN FIRST OUT : English Turkish

ilk giren ilk çıkar, kim diğerlerinden önce girerse o ilk önce bitirir; stok ölçme ve yönetim metodu

FIRST IN LAST OUT : English Turkish

ilk giren son çıkar, ilk önce ulaşan en son ayrılır

FIRST INSTANCE : English Turkish

ilk dava (Hukuk), baştaki dava; ilk an

FIRST INTERNATIONAL BANK OF ISRAEL : English Turkish

First International Bank of Israel, İsrail bankası

FIRST KISS : English Turkish

ilk öpücük, birinin hayatında ilk defa öpüldüğü an

FIRST LADY : English Turkish

aşkan karısı, devlet başkanı karısı, en başta gelen kadın

FIRST LIEUTENANT : English Turkish

üsteğmen

FIRST LIGHT : English Turkish

şafak

FIRST LORD OF THE ADMIRALTY : English Turkish

deniz bakanı [brit.]

FIRST LOVE : English Turkish

ilk aşk, delikanlı aşkı, çocukluk aşkı

FIRST MARQUESS CORNWALLIS : English Turkish

n. Birinci Marquess Cornwallis, Charles Cornwallis, 1'nci Marquess Cornwallis (
1805), Devrim Savaşı sırasında İngiliz komutan (1781'de Yorktown'da George Washington'a teslim olmuştur)

FIRST MATE : English Turkish

ikinci kaptan

FIRST MORTGAGE : English Turkish

ilk ipotekli ev kredisi, ilk defa alınan ipotekli ev kredisi

FIRST NAME : English Turkish

ad, isim

FIRST NIGHT : English Turkish

açılış gecesi, ilk gece, gala, gala gecesi

FIRST NIGHTER : English Turkish

n. gala müdavimi

FIRST OF ALL : English Turkish

ilk olarak, en önce, ilkönce, herşeyden önce

FIRST OF MAY : English Turkish

1 Mayıs, emekçiler bayramı, uluslararası işçiler günü

FIRST OF THE MONTH : English Turkish

ayın başlangıcı, yeni ay

FIRST OFF : English Turkish

adv. en önce, ilk kez, herşeyden önce

FIRST OFFENDER : English Turkish

ilk kez bir suça karışmış kimse