Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FIZZER : English Turkish

n. fiyasko, başarısızlık, beklentileri hayata geçirmekte başarısız olan olay veya oluşum; patlayıcıyı infilak ettiremeyen fitil (Argo)

FIZZLE : English Turkish

n. fışırtı, fiyasko, başarısızlık

FIZZLE : English Turkish

v. fışırdamak, suya düşmek, boşa çıkmak

FIZZLE OUT : English Turkish

suya düşmek, boşa çıkmak

FIZZY : English Turkish

adj. fışırtılı, köpüklü, köpüren

FIZZY WATER : English Turkish

n. karbonatlı su, sodalı su, soda

FJORD : English Turkish

n. fiyort

FL : English Turkish

Florida, ABD'nin güneydoğusunda bulunan eyalet

FL. : English Turkish

n. Florin, bazı Avrupa ülkeleri'nin metal para birimi

FLA. : English Turkish

n. Fla., Florida, güneydoğu ABD'de bir eyalet

FLAB : English Turkish

n. şişmenlık, yağ, aşırı vücut ağırlığı

FLABBERGAST : English Turkish

v. şaşırtmak, afallatmak, hayret ettirmek

FLABBERGASTED : English Turkish

adj. şaşkına dönmüş, hayrete düşmüş

FLABBERGASTING : English Turkish

adj. hayret ve meraka boğulmuş, hayret ve merak içerisinde, şaşırmış, afallamış, şaşkınlıktan dili tutulmuş

FLABBILY : English Turkish

adv. gevşekçe, güçsüz olarak

FLABBINESS : English Turkish

n. gevşeklik, sarkıklık, zayıflık, iradesizlik

FLABBY : English Turkish

adj. gevşek, sarkık, yumuşak, güçsüz, iradesiz

FLABELLATE : English Turkish

adj. yelpaze şeklinde, yelpazeye benzer (Botanik, Zooloji)

FLABELLUM : English Turkish

n. yelpaze (özellikle dini törenlerde kullanılan); yelpaza benzeri şekli olan parça

FLACCID : English Turkish

adj. gevşek, sarkık, yumuşak, zayıf, iradesiz

FLACCIDITY : English Turkish

n. gevşeklik, zayıflık, yumuşaklık

FLACK : English Turkish

n. basın sözcüsü, reklam ajansı, tanıtım elemanı; reklam, tanıtım; uçaksavar, uçaksavar ateşi; eleştiri, küfür

FLACK : English Turkish

v. desteklemek, yükseltmek, halka duyurmak, reklam yoluyla teşvik etmek; basın sözcüsü gibi harekey etmek

FLACK-JACKET : English Turkish

giyeni uçuşan şarapnel parçalarından korumak için yapılan ceket

FLACON : English Turkish

n. tapalı küçük şişe