Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAGELLATION : English Turkish

n. kırbaçlama, kamçılama

FLAGELLATOR : English Turkish

n. kırbaççı, kamçılayan kimse

FLAGELLIFORM : English Turkish

adj. kamçılı hayvana benzeyen, uzun ince ve esnek (Biyoloji)

FLAGELLUM : English Turkish

n. kamçıya benzer parça (Biyoloji); tırmanıcılar/koşucular, sarmaşıklar (Botanik)

FLAGEOLET : English Turkish

n. flajole, küçük flüt, bir tür fasulye

FLAGG : English Turkish

v. (Argo) göz kırpmak veya harekete geçme işareti vermek

FLAGGIN : English Turkish

n. (Argo) göz kırpma veya harekete geçme işareti verme

FLAGGING : English Turkish

n. taşlarla döşenmiş kaldırım, geniş kaldırım taşları

FLAGGING : English Turkish

adj. gevşek, zayıf, cansız

FLAGGY : English Turkish

adj. asılmış, gevşek; kaldırım taşından yapılan, kaldırım taşına benzeyen; daldırılmış; zambak bitkisi ile dolu

FLAGITIOUS : English Turkish

adj. rezil, berbat, habis, ağır suç türünden

FLAGMAN : English Turkish

n. bayrak taşıyan, bayrak taşıyan kimse; ışık veya bayrakla işaret veren kimse

FLAGON : English Turkish

n. kulplu sürahi, büyük kulplu şişe, aşai rabbani ayininde kullanılan kap

FLAGPOLE : English Turkish

n. bayrak direği

FLAGPOLE SITTING : English Turkish

insanların bayrak direklerinin üzerine yerleştirilmiş platformlarda durdukları eğlence şekli (geçmişte popüler
amaç bayrak direği üzerinde mümkün olduğunca uzun kalabilmek)

FLAGRANCE : English Turkish

n. kötü şöhret, dile düşme, rezillik; farkedilebilirlik, ün, şöhret, önem

FLAGRANCY : English Turkish

n. suçun apaçık ortada olması, kabak gibi ortada olma, göze batma, çirkinlik

FLAGRANT : English Turkish

adj. aşikâr, göze batan, çirkin, rezil

FLAGRANT BREACH OF : English Turkish

-'ın besbelli ortada olan ihlali,
'ın açık ihlali

FLAGRANT ERROR : English Turkish

aşikar hata, parıldayan açık yanlış

FLAGRANT OFFENSE : English Turkish

suçluyu memuriyete girmekten men eden suç eylemi

FLAGRANT VIOLATION : English Turkish

-'ın besbelli ortada olan ihlali,
'ın açık ihlali

FLAGRANTE : English Turkish

adv. "flagrante delicto" teriminden (suç üstü, işlenen fiilin/suçun henüz başında)

FLAGRANTE DELICTO : English Turkish

(Latince) suç üstü, suç işlerken, bir suçun tam ortasında

FLAGRANTLY : English Turkish

adv. saldırgan bir şekilde, sakıncalı bir şekilde, rezil bir şekilde; dile düşmüş bir halde