Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAGSHIP : English Turkish

n. amiral gemisi, sancak gemisi, en iyisi, mükemmeli

FLAGSHIP PRODUCT : English Turkish

n. bayrak gemisi ürünü, şirketin genellikle en çok satan esas ve en popüler ürünü

FLAGSTAFF : English Turkish

n. bayrak direği, gönder

FLAGSTICK : English Turkish

n. bayrak direği, gönder

FLAGSTONE : English Turkish

n. kaldırım taşı

FLAIL : English Turkish

n. harman döveni

FLAIL : English Turkish

v. dövmek, pataklamak

FLAIR : English Turkish

n. sezgi, sezme, yetenek, kabiliyet

FLAK : English Turkish

n. uçaksavar, uçaksavar ateşi, sert eleştiri, fırça çekme

FLAK JACKET : English Turkish

giyeni kurşunlardan ve şarapnelden koruyan keçe kaplı giysi

FLAKE : English Turkish

n. pul, tanecik, ince parça, kuşbaşı parça, kar taneciği, balık pulu, acayip tip

FLAKE : English Turkish

v. yolmak (pullarını), pul pul ayırmak, lapa lapa yağmak

FLAKE OFF : English Turkish

pul pul soyulmak

FLAKE OUT : English Turkish

yorgunluktan çökmek

FLAKED : English Turkish

adj. kuşbaşı, pul pul, ince ince

FLAKINESS : English Turkish

n. pul pul olma

FLAKY : English Turkish

adj. lapa lapa, ince dilimler halinde, acayip, tuhaf

FLAM : English Turkish

n. yalan, uydurma, hile, davula vurulan tek vuruş

FLAMBE : English Turkish

adj. (Ahçılık) likör içinde yanar şekilde servis edilen (özellikle bir tatlı), flambé

FLAMBEAU : English Turkish

n. fener, meşale, şamdan

FLAMBOYANCE : English Turkish

n. fantezi, süs, parlaklık, ihtişam, abartılı konuşma

FLAMBOYANCY : English Turkish

n. gösteriş, gösterişli veya heybetli olma durumu, parlaklık, şatafat, aşırı lüks

FLAMBOYANT : English Turkish

adj. gösterişli, göz alıcı, parlak, göze batan, süslü püslü, ateşli, hiddetli

FLAMBOYANT ARCHITECTURE : English Turkish

süslü veya ayrıntılı mimari

FLAMBOYANTLY : English Turkish

adv. gösterişli, heybetli, cafcaflı