Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLASH BULB : English Turkish

çok kısa bir süre yanan ancak parlak bir ışık veren ampül (fotograf çekiminde kullanılan)

FLASH BURN : English Turkish

n. şiddetli ışıma ısısının çok kısa sürede ortaya çıkmaının sebep olduğu yanma (atomik patlama ile oluşan yanma özelliği)

FLASH CARD : English Turkish

n. flaş kartı

FLASH DRIVE : English Turkish

n. (Bilgisayar) flaş bellek, USB sürücü, anahtarlıkta taşınabilecek kadar hafif taşınabilir portatif hafıza aleti

FLASH ELIMINATOR : English Turkish

alev gizleyen, silahın ucuna takılan silindirik parça

FLASH FLOOD : English Turkish

su baskını, ani su taşması

FLASH GUN : English Turkish

n. flaş

FLASH IN THE PAN : English Turkish

saman alevi

FLASH LOCATOR : English Turkish

parlamanın tam yerini saptayan cihaz

FLASH MEMORY : English Turkish

ilgisayar kapandığında silinmeyen ve sabit biçimde veri depolamak için kullanılabilen hafıza

FLASH MOB : English Turkish

n. aniden ortaya çıkan kısa sürede birşeyler yapan ve dakikalar içerisinde ortalığı talan eden insanlar kalabalığı

FLASH OF HOPE : English Turkish

küçük ümit ışığı, küçük veya kısa ümit duygusu

FLASH ON : English Turkish

v. ışık tutmak, aydınlatmak

FLASH OUT : English Turkish

v. küplere binmek, öfkelenmek

FLASH POINT : English Turkish

alevlenme noktası

FLASH ROM : English Turkish

hard disk üzerinde depolama yerine kullanılabilen volatil olmayan hafıza

FLASH UP : English Turkish

ateşli olmak, heyecanlanmış olmak, heyecanlı veya tedirgin olmak

FLASHBACK : English Turkish

n. geçmişi gösteren sahne, geriye dönüş, geçmişe dönüş

FLASHBULB : English Turkish

n. flaş ampulü, flaş lâmbası

FLASHCUBE : English Turkish

n. bazı kameralara takılan flaş lambası türü

FLASHER : English Turkish

n. flaşör, parlayıp sönen sinyal ışığı; işaret lambası, sinyali açma (ör. bir arabada); toplum içinde cinsel yerlerini açan kimse

FLASHGUN : English Turkish

n. parlak flaş ışığı üreten cihaz (kameranın bir parçası)

FLASHILY : English Turkish

adv. gösterişli, parlak, çarpıcı biçimde

FLASHINESS : English Turkish

n. gösteriş, parlaklık

FLASHING : English Turkish

adj. parlayan, ışıldayan, yanıp sönen