Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAVIN : English Turkish

n. sarı boya

FLAVINE : English Turkish

n. sarı boya

FLAVIO TREVISAN : English Turkish

n. Flavio Trevisan, (1970 doğumlu) İtalya doğumlu Kanadalı heykeltıraş ve sanatçı

FLAVIUS : English Turkish

n. Flavius, Josephus Flavius (Milattan Sonra
100?, Joseph Ben Matthias olarak doğan), Roma'ya karşı Yahudi ayaklanmasına katılan Yahudi tarihçi ve asker, "Yahudi Savaşı'nın Tarihi"nın yazarı; erkek ismi (eski Roma'ya ait olan)

FLAVOBACTERIUM : English Turkish

n. toprak ve suda bulunan bakteri türü

FLAVONE : English Turkish

n. boya üretiminde kullanılabilen kimyasal bileşik

FLAVONOL : English Turkish

n. boya yapımında kullanılan flavone den türetilmiş ikincil hidroksi (Kimya)

FLAVOPROTEIN : English Turkish

n. besinin oksidizasyonuna yardım eden enzim

FLAVOR : English Turkish

n. tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava

FLAVOR : English Turkish

v. tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek

FLAVOR OF : English Turkish

v. tadını vermek, andırmak

FLAVORED : English Turkish

adj. lezzetinde, tadında, baharlı, çeşnili

FLAVORFUL : English Turkish

adj. lezzetli; tadı güzel olan, lezzet dolu

FLAVORFULLY : English Turkish

adv. tatlı, tatlıca, tatlı bir şekilde

FLAVORING : English Turkish

n. tat veren şey

FLAVORLESS : English Turkish

adj. tatsız, lezzetsiz

FLAVORLESSLY : English Turkish

adv. tatsız; tatsız bir şekilde (ayrıca flavourlessly)

FLAVOROUS : English Turkish

adj. lezzetli; tadı güzel olan, lezzet dolu

FLAVORSOME : English Turkish

adj. güçlü bir tadı olan, tadı güzel; lezzetli; belirli bir aroma ile dolu

FLAVOUR : English Turkish

n. tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava

FLAVOUR : English Turkish

v. tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek

FLAVOURED : English Turkish

n. lezzetinde, tadında, baharlı, çeşnili

FLAVOURING : English Turkish

n. tat veren şey

FLAVOURLESS : English Turkish

adj. tatsız, lezzetsiz

FLAVOURLESSLY : English Turkish

adv. tatsız; tatsız bir şekilde (ayrıca flavorlessly)