Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAW : English Turkish

n. özür, kusur, defo, hata, üretim hatası, noksanlık, çatlak

FLAW : English Turkish

v. çatlatmak, yarmak, sakatlamak, zarar vermek, hasara uğratmak

FLAWED : English Turkish

adj. arızalı, kusurlu, özürlü, sakat, eksik, bozuk, çatlak

FLAWLESS : English Turkish

adj. kusursuz, defosuz, lekesiz

FLAWLESSLY : English Turkish

adv. mükemmel şekilde, hatasızca

FLAWLESSNESS : English Turkish

n. hatasızlık, mükemmellik, hiçbir defosu olmama özelliği

FLAWY : English Turkish

adj. kusur dolu; arızalı, defolu, özürlü; kırık; beklenmedik ani rüzgarla karşı karşıya kalan

FLAX : English Turkish

n. keten

FLAX FIBERS : English Turkish

keten lifleri, dokumacılıkta ve sarım işlerinde kullanılan bitki türünün lifleri

FLAX SEED : English Turkish

n. keten tohumu

FLAX WASTE : English Turkish

n. kıtık

FLAXEN : English Turkish

adj. keten, ketenden yapılmış, soluk sarı, lepiska

FLAXSEED : English Turkish

n. keten tohumu

FLAXY : English Turkish

adj. ketenden (bitki lifi türü) yapılan; ketene benzer; ketenden yapılmış, altın gibi, soluk sarı

FLAY : English Turkish

v. derisini yüzmek, soymak, sert bir dille eleştirmek, paylamak, verip veriştirmek, çok parasını almak

FLAYER : English Turkish

n.
'ın derisini yüzen kimse; acımasızca eleştiren kimse; hilekar, zorba, kazıkçı

FLEA : English Turkish

n. pire

FLEA BAG : English Turkish

n. uyku tulumu, ucuz ve pis otel, pasaklı kadın, pire torbası

FLEA BANE : English Turkish

n. pireleri yok eden veya kaçıran bitki

FLEA BITE : English Turkish

n. pire ısırığı, hafif rahatsızlık

FLEA BITTEN : English Turkish

adj. pire yenikleriyle dolu, ince benekli kır renkte

FLEA MARKET : English Turkish

it pazarı

FLEA PIT : English Turkish

n. (Gayrı resmi) kirli eski ve dökülen sinema salonu; (Argo) pire evi

FLEABAG : English Turkish

n. pire kaplı köpek veya hayvan; ucuz otel, eski püskü bina (Argo)

FLEABANE : English Turkish

n. pireleri yok eden veya kaçıran bitki