Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLESHY : English Turkish

adj. etli, tombul, şişman, semiz, kilolu, et gibi, kemiksiz

FLETCHER : English Turkish

n. yayları ve okları yapan kimse

FLETCHERISM : English Turkish

n. Fletcherism, yemeğini yavaşça ve tamamıyla çiğnemek

FLETCHERIZE : English Turkish

n. Fletcherize etmek, yavaşça ve tamamiyle çiğnemek

FLEUR DE LIS : English Turkish

n. zambak şeklinde arma, zambak, süsen çiçeği

FLEW INTO A RAGE : English Turkish

çok kızmak, kendini kaybetmek, sinirden kudurmak

FLEW OFF THE HANDLE : English Turkish

çok kızmak, kendini kaybetmek, sinirden kudurmak

FLEW SKY HIGH : English Turkish

havada çok yüksekten uçan, yüksek irtifada uçan

FLEWS : English Turkish

n. köpeğin sarkık üst dudağı

FLEX : English Turkish

n. esnek elektrik kablosu

FLEX : English Turkish

v. esnetmek, bükmek, eğmek, kasmak

FLEX TIME : English Turkish

n. esnek çalışma saatleri sistemi, esnek çalışma saattleri özelliğine sahip iş, ihtiyaca göre değiştirilebilen çalışma saatleri

FLEXED : English Turkish

adj. eğri, kıvrık, yatkın, esnemiş

FLEXIBILITY : English Turkish

n. esneklik, bükülebilirlik, elastikiyet, uysallık

FLEXIBLE : English Turkish

adj. elastik, esnek, eğilebilir, değişken, sabit olmayan, hareket kabiliyeti yüksek, uysal, yumuşak başlı

FLEXIBLE BUDGET : English Turkish

esnek bütçe, değişmeye maruz kalabilecek tahminlere dayalı bütçe

FLEXIBLE HOSE : English Turkish

esnek hortum, kolaylıkla eğilip bükülebilen hortum

FLEXIBLE HOURS : English Turkish

n. esnek çalışma saatleri

FLEXIBLE WORKING HOURS : English Turkish

esnek çalışma saatleri, değişik saatlerde ve değişik zamanlarda çalışabilirlik

FLEXIBLY : English Turkish

adv. elastik bir şekilde, esnek bir şekilde, eğilip bükülebilir bir tarzda

FLEXILE : English Turkish

adj. esnek, değişken, hareket kabiliyeti yüksek, uysal, yumuşak başlı

FLEXION : English Turkish

n. esneme, bükülme, kıvrım, dirsek, çekim [dilb.]

FLEXIONAL : English Turkish

adj. çekimli [dilb.], çekim

FLEXITIME : English Turkish

n. esnek çalışma saatleri sistemi, esnek çalışma saattleri özelliğine sahip iş, ihtiyaca göre değiştirilebilen çalışma saatleri

FLEXOR : English Turkish

n. fleksör kas, bükülme hareketini yaptıran kas