English
FLOOR LEADER : English Turkish
n. parti grup başkanı
FLOOR MANAGER : English Turkish
n. bölüm müdürü, kat müdürü, yönetmen yardımcısı, genel sekreter (parti)
FLOOR MAP : English Turkish
n. kat haritası
FLOOR OF THE OCEAN : English Turkish
okyanus tabanı, denizin dibi
FLOOR PRICES : English Turkish
mümkün olan en düşük fiyatlar, yerlerdeki fiyatlar
FLOOR SHOW : English Turkish
n. salon gösterisi, eğlence programı
FLOOR SOAP : English Turkish
n. yer sabunu
FLOOR SPACE : English Turkish
yüzölçümü
FLOOR WASHING : English Turkish
yer yıkama, yerleri temizlemek için su kullanma
FLOOR WAX : English Turkish
n. zemini korumak ve parlatmak için özel wax
FLOORAGE : English Turkish
n. zemin boşluğu, kat boşluğu
FLOORBOARD : English Turkish
n. bir kattaki tahta döşeme; arabanın alt bölümü
FLOORCLOTH : English Turkish
n. katları yıkama bezi; paspas; halıfleks, yerleri kaplamak için kullanılan ağır dekoratif malzeme; (Saha) faaliyet alanını belirtmek için bölüm zeminine döşenen veya belirli bir etki elde etmek için boyanan kanvaz (yelken bezi) çarşafı
FLOORED : English Turkish
adj. afallamış, ağzı açık kalmış
FLOORER : English Turkish
n. döşemeleri seren kimse; güçlü esinti; kafa karıştıran konu, zor problem
FLOORING : English Turkish
n. döşeme, zemin; katlar, zeminler, döşemeler; zemini kaplayan materyal
FLOORPLATE : English Turkish
n. (Tıp) karın plakası, karın tabakası, heriki kenarın bazal zarı arasındaki karna ait ince parça
FLOORWALKER : English Turkish
n. kat görevlisi (mağaza), kat sorumlusu (mağaza)
FLOORWAX : English Turkish
n. zemini korumak ve parlatmak için özel wax
FLOOSIE : English Turkish
n. (Argo) kötü şöhretli kadın, ahlaksız kadın, fahişe, orospu (ayrıca floozie, floozy)
FLOOSY : English Turkish
n. fahişe, orospu (Argo)
FLOOZIE : English Turkish
n. (Argo) kötü şöhretli kadın, ahlaksız kadın, fahişe, orospu (ayrıca floosie, floozy)
FLOOZY : English Turkish
n. hoppa kadın, fahişe, orospu
FLOP : English Turkish
n. cup sesi, düşme, suya düşme, yatak, uyuyacak yer
FLOP : English Turkish
v. düşüvermek, yığılmak, suya düşmek, çırpınmak, cup diye düşmek, başarısızlığa uğramak, fiyasko ile sonuçlanmak, düşürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani