Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLOURISH : English Turkish

v. gelişmek, güzelleşmek, büyümek, yıldızı parlamak, abartılı jestler yapmak, savrulmak, dalgalanmak, sallamak, sağlıklı olmak, süslü konuşmak, süslemek, sergilemek, fanfar çalmak

FLOURISHER : English Turkish

n. gelişen güzelleşen büyüyen kimse

FLOURISHING : English Turkish

adj. gelişmekte olan, bayındır, mamur, iyi giden

FLOURISHING BUSINESS : English Turkish

gelişen büyüyen teşebbüs, büyüyen ticaret, başarılı iş

FLOURISHINGLY : English Turkish

adv. başarılı bir şekilde, gelişen bir şekilde, , gittikçe büyüyen bir tarzda

FLOURY : English Turkish

adj. unlu, un gibi

FLOUT : English Turkish

v. alay etmek, küçümsemek, takmamak, burun kıvırmak

FLOUTER : English Turkish

n. küçümseyen kimse, alçaltan kimse, aşağılayan kimse, hor gören kimse; alay eden kimse, alaycı

FLOW : English Turkish

n. akış, akım, akıntı, cereyan, akın, akan miktar, akıcılık, debi, met, kabarma, adet, aybaşı, regl

FLOW : English Turkish

v. akmak, dolaşmak, süzülmek, met halinde olmak, yükselmek (deniz), taşmak, dökülmek, akıcı olmak, basmak, bastırmak

FLOW CHART : English Turkish

akış diagramı, bir dizi algoritmik ve düzenli faaliyetler içerisinde iş sürecini gösteren diagram

FLOW CONTROL : English Turkish

iki bilgisayar arasındaki veri transferi kontrolü

FLOW DIAGRAM : English Turkish

akış diagramı, bir faaliyetteki akışı (tedarik , bilgi, vb) gösteren diagram

FLOW FREELY : English Turkish

v. su gibi akmak

FLOW OF ENERGY : English Turkish

enerji akışı, bir yaratık tarafından kullanılan ve daha sonra bir başka yaratık tarafından kullanılmak için doğaya dönen doğal kaynakların süreci (ör: su veya besin maddeleri)

FLOW OF FUNDS : English Turkish

para fonlarının akışı, ekonomik aktiviteler sürecinde paranın bir insandan bir insana geçmesi

FLOW PATH : English Turkish

ir akımın dolaşabileceği hat

FLOW SPEED : English Turkish

akış sürati, bir akımın dolaştığı sürat

FLOW SYSTEM : English Turkish

n. seri üretim

FLOW VELOCITY : English Turkish

akış sürati, bir akımın dolaştığı sürat

FLOWAGE : English Turkish

n. akış, akım; su baskını, sel; akan veya taşan sıvı

FLOWCHART : English Turkish

n. akış diagramı, bir sistem içerisinde hareketlerin ve faaliyetlerin çalışma detaylarını gösteren diagram

FLOWER : English Turkish

n. çiçek, çiçek açma, bahar, şeref, seçkin şey, süs

FLOWER : English Turkish

v. çiçeklenmek, çiçek açmak, gelişmek, açılmak, serpilmek, olgunlaşmak

FLOWER BED : English Turkish

çiçek tarhı, çiçeklik