Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLUSTERED : English Turkish

adj. kafası karışmış, allak bullak olmuş, canı sıkılmış, heyecanlı, tedirgin, kaygılı, endişeli

FLUTE : English Turkish

n. flüt, flütçü, fitil, oluk, yiv, pli, farbala

FLUTE : English Turkish

v. flüt çalmak, flüt ile seslendirmek, yiv açmak, pli yapmak

FLUTED : English Turkish

adj. flütle seslendirilmiş, yivli

FLUTER : English Turkish

n. flütçü, fülüt çalan kimse

FLUTING : English Turkish

n. pli, yiv şeklinde süs, flüt çalma

FLUTIST : English Turkish

n. flütçü

FLUTTER : English Turkish

n. çırpınma, çarpıntı, telaş, pırpır etme, heyecan, küçük oynama (kumar)

FLUTTER : English Turkish

v. kanat çırpmak, pırpır etmek, çırpınmak, çarpıntılı olmak, dalgalanmak, titremek, düzensiz hareket etmek

FLUTTERER : English Turkish

n. yüzeysel kimse; huzursuz kimse; tedirgin bir şekilde hareket eden kimse veya şey

FLUTTERY : English Turkish

adj. titreyen, sallanan; heyecanlı, tedirgin

FLUTY : English Turkish

adj. flütümsü; yüksek perdede ve açık bir tonda (flüt gibi)

FLUVIAL : English Turkish

adj. nehirle ilgili, nehirde yaşayan, nehir

FLUX : English Turkish

n. akma, akış, akıntı, yükselme, met, değişip durma, akı

FLUX AND REFLUX : English Turkish

gelgit, met cezir

FLUX OF WORDS : English Turkish

n. laf kalabalığı

FLUXION : English Turkish

n. akış, deşarj, boşalma; akma, akıntı; fonksiyonun türevi (Matematik)

FLUXIONAL : English Turkish

adj. değişken, değişen, kararsız

FLY : English Turkish

n. sinek, olta sineği; uçma, uçuş; açıkgöz, uyanık; pantolonun ön yırtmacı; ayar dişlisi (saat); kiralık araba; çadır perdesi

FLY : English Turkish

v. uçmak, uçuşmak, dalgalanmak, havalanmak, savrulmak, saçılmak, atılmak, kaçmak, firar etmek, uçurmak, uçakla gitmek, atlayarak aşmak, üzerinden atlamak

FLY A KITE : English Turkish

uçurtma uçurmak, ağız aramak, karşılıksız çek vermek

FLY ABOUT : English Turkish

v. uçuşmak

FLY AGARIC : English Turkish

sinek mantarı, zehirli bir mantar

FLY AT : English Turkish

saldırmak

FLY AWAY : English Turkish

uçup gitmek, kaçmak