Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOGGINESS : English Turkish

n. sisli olma, belirsizlik

FOGGY : English Turkish

adj. sisli, dumanlı, dumanaltı, bulanık, belirsiz, karanlık, sersem, mahmur

FOGHORN : English Turkish

n. sis düdüğü

FOGLAMP : English Turkish

n. sisli havada yakılan tren ışığı

FOGLE : English Turkish

n. Fogle, soyadı

FOGLESS : English Turkish

adj. sissiz, pussuz

FOGLIGHT : English Turkish

n. sis lambası

FOGY : English Turkish

n. eski kafalı kimse

FOGYISH : English Turkish

adj. eski kafalı, modası geçmiş, demode

FOIBLE : English Turkish

n. zaaf, zayıf yön, boş yere meziyet sayılan taraf

FOIE : English Turkish

n. (Fransızca) karaciğer, ciğer

FOIE GRAS : English Turkish

kaz ciğeri, ezme, etli börek

FOIL : English Turkish

n. folyo, sır (ayna), kıyas edilen örnek, eskrim kılıcı, meç

FOIL : English Turkish

v. önlemek, engellemek, bozmak, itmek, folyo ile sarmak, folyo döşemek

FOIL A THEFT : English Turkish

v. bir hırsızlığı önlemek, bir hırsızlığı durdurmak, birkimsenin çalmasının önüne geçmek

FOIL WEAVE : English Turkish

n. folyo örgü

FOILED : English Turkish

adj. küçük eğimlerle veya kavislerle süslenmiş (Mimarlık)

FOILED THE ATTEMPT : English Turkish

hakkı yenmiş, çabası engellenmiş, girişimi engellenmiş

FOILSMAN : English Turkish

n. eskrimci

FOIST : English Turkish

v. yutturmak, sokuşturmak, yamamak, yüklemek, mal kaçırmak

FOKKER : English Turkish

n. Fokker, soyadı; Anthony Herman Gerard Fokker (
1939), Amerika'nın Fokker Uçak Şirketi'ni kuran Hollanda doğumlu ABD uçak yapımcısı

FOKKER DR : English Turkish

Fokker Dr, I.Dünya Savaşı sırasında Alman güçleri tarafından yapılan ve kullanılan üç kanatlı uçak

FOKKER DREIDECKER I : English Turkish

Fokker Dreidecker I, I.Dünya Savaşı sırasında Alman güçleri tarafından yapılan ve kullanılan üç kanatlı uçak

FOL : English Turkish

izlenmiş, takip edilmiş, takip eden, izleyen, müteakip

FOLACIN : English Turkish

n. folik asit, B vitaminlerinden biri