Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FOXHUNT : English Turkish

v. tilki avlamak, ata binerek ve tilki kovalayan av köpeklerini takip ederek tilki avlamak

FOXHUNTER : English Turkish

n. tilki avcısı, ata binerek ve tilki izinden giden köpeklerini takip ederek tilki avlayan kimse

FOXHUNTING : English Turkish

n. tilki avı, avcıların ata bindikleri ve tilki izinden giden av köpeklerini takip ettikleri tilki avı

FOXILY : English Turkish

adv. kurnazca, şeytanca, akıllıca

FOXINESS : English Turkish

n. kurnazlık

FOXLIKE : English Turkish

adj. tilki gibi, kurnaz; açıkgöz; tilki gibi kurnaz; akıllı; nitelikleri tilkiye benzeyen

FOXTAIL : English Turkish

n. tilki kuyruğu

FOXTROT : English Turkish

n. fokstrot, dört tempolu bir dans

FOXTROT : English Turkish

v. fokstrot yapmak

FOXY : English Turkish

adj. tilki gibi, kurnaz, kızıl kahverengi, sararmış (kitap)

FOYER : English Turkish

n. fuaye, giriş salonu

FOZY : English Turkish

adj. fozy, sünger gibi, yumuşak ve gözenekli; gevşek dokunmuş; aşırı olgun, geçkin (meyve ve sebze hakkında); güçsüz (kişi); aptal (Argo); kabarık saçlı, ince tüyleri olan

FP : English Turkish

fp, önce kuvvetli çalınıp sonra hafifleyen (Müzik); hücum pası (Spor); donma noktası

FPC : English Turkish

konsantre balık proteini, insanlar tarafından tüketilmesi uygun olan taban balığından yapılan gıda katkı maddesinde bulunan tatsız ve kokusuz yüksek protein

FPM : English Turkish

hızlı-sayfa-durumu, güncel açık hatta veriye hızlı erişim sağlayan dinamik RAM türü (bir adres satırına ilk uygulamadan sonra aynı adrese tekrar başvuru gerekmediği zaman)

FPS : English Turkish

saniyedeki kare sayısı, bireysel video ya da film karelerinin çekildiği ya da gösterildiği hız ölçümü

FPU : English Turkish

kayan nokta birimi, yüksek seviyedeki matematiksel işlemleri hesaplayan işlem birimi (Bilgisayar)

FR : English Turkish

n. Fr, radyoaktif kimyasal element (Kimya)

FRA : English Turkish

n. Fra, İtalyan keşiş ya da rahip isimlerinin önüne eklenen ünvan

FRA BARTOLOMMEO : English Turkish

n. Fra Bartolommeo, (
1517, doğum ismi: Bartolommeo di Pagolo del Fattorino) İtalyan ressam

FRABJOUS : English Turkish

adj. hoş, (Argo) harika, şahane, mükemmel, nefis

FRACAS : English Turkish

n. gürültü, patırtı, gürültülü kavga, kavga kıyamet

FRACTAL : English Turkish

n. fraktal, her birinin ikincisinin kopyası olarak göründüğü parçalanmış boyutları olan gruplar (Matematikte Mandelbrot grubu gibi); (Bilgisayarda) ilginç dış hatları olan geometrik şekiller

FRACTION : English Turkish

n. kesir, parça, kesim, bölüm, bölme, damıtık madde

FRACTION BAR : English Turkish

n. kesir çizgisi