Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FRACTURED SKULL : English Turkish

n. çatlak kafatası

FRAG : English Turkish

v. parça tesirli el bombası atmak, parça tesirli el bombası atmak (Askeri Argo)

FRAG GRENADE : English Turkish

n. el bombası, el bombası, el ile atılan küçük patlayıcı madde

FRAGGING : English Turkish

n. el bombası atma, parça tesirli el bombası atma eylemi (Askeri Argo)

FRAGILE : English Turkish

adj. kırılgan, çıtkırıldım, kırılabilir, kolay kırılır, narin, alıngan, ince, gevrek

FRAGILENESS : English Turkish

n. kırılabilirlik, bozulabilirlik; gevreklik; zayıflık, kolay kırılma; naziklik

FRAGILITY : English Turkish

n. kırılganlık, gevreklik, narinlik, incelik

FRAGMENT : English Turkish

n. parça, kırıntı, bölüm, kısım, fragman

FRAGMENTAL : English Turkish

adj. parçalardan oluşmuş, parçalar halinde, tamamlanmamış

FRAGMENTALLY : English Turkish

adv. parçalı bir şekilde, parçalanmış olarak, bağlantısız bir şekilde

FRAGMENTARILY : English Turkish

adv. bölünmüş bir şekilde, parçalanmış olarak, tamamlanmamış bir şekilde, bağlantısız bir şekilde

FRAGMENTARINESS : English Turkish

n. parça parça olma, eksiklik, parçalara kırılmış veya ayrılmış olma niteliği

FRAGMENTARY : English Turkish

adj. parçalar halinde, kısım kısım, bölük pörçük, tamamlanmamış

FRAGMENTATION : English Turkish

n. parçalanma, parçalama

FRAGMENTATION BOMB : English Turkish

parça tesirli bomba, parçalanarak dağılan bomba

FRAGMENTATION GRENADE : English Turkish

parça tesirli el bombası, atıldıktan veya fırlatıldıktan sonra geniş bir alan üzerine metal parçalar saçan küçük patlayıcı alet

FRAGMENTED : English Turkish

adj. parçalanmış, ayrılmış; bölünmüş; parçalara ayrılmış; kopmuş

FRAGMENTISE : English Turkish

v. parçalanmak, parçalara veya bölümlere ayırmak; parçalara ayrılmak; parçalara ayrılmasına neden olmak (ayrıca fragmentize)

FRAGMENTIZE : English Turkish

v. parçalanmak, parçalara veya bölümlere ayırmak; parçalara ayrılmak; parçalara ayrılmasına neden olmak (ayrıca fragmentise)

FRAGRANCE : English Turkish

n. güzel koku, ıtır, koku, mis

FRAGRANCE FREE : English Turkish

adj. güzel kokusu olmayan, kokusuz, katılmış kokulu ürünler içermeyen

FRAGRANCE OIL : English Turkish

n. aroma yağı, aroma yağı, sentetik kokulu bileşikler veya doğal esanslar ile karıştırılmış olan yağ

FRAGRANCY : English Turkish

n. güzel kokulu olma, hoş kokusu olma niteliği

FRAGRANT : English Turkish

adj. güzel kokulu, kokulu, mis kokulu, hoş

FRAGRANTLY : English Turkish

adv. hoş kokulu bir şekilde, aromatik bir şekilde, güzel koku ile; hoş bir şekilde, nefis bir şekilde