Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FRENCH LOAF : English Turkish

n. francala

FRENCH MANICURE : English Turkish

n. fransız manikür

FRENCH PASTRY : English Turkish

n. hamur işi

FRENCH PLUMS : English Turkish

n. erik kurusu, kuru erik

FRENCH POLYNESIA : English Turkish

n. Fransız Polinezya’sı, güney Pasifik'te bulunan ve birlikte Fransa'nın denizaşırı topraklarını oluşturan adalar grubu

FRENCH REPUBLIC : English Turkish

n. Fransa Cumhuriyeti, Fransa, batı Avrupa'da bulunan bir ülke

FRENCH REPUBLICAN CALENDAR : English Turkish

n. Fransız Cumhuriyetçi takvimi, Devrim takvimi, Fransız ihtilali sırasında Fransızlar tarafından 1793'te kabul edilen ve 1805'te kaldırılan takvim, 30 günlük 12 aydan oluşan ve her ayın 10 günlük 3 haftadan oluştuğu takvimdir (aylara doğa ve mevsimin hava durumu ile ilgili isimler verilmişti)

FRENCH RESISTANCE : English Turkish

n. Fransız Direnişi, II. Dünya Savaşı'nda Fransa'nın Alman işgali sırasındaki direniş hareketleri

FRENCH RESTAURANT : English Turkish

n. Fransız restoranı, Fransız yemekleri servisi yapılan lokanta

FRENCH REVOLUTION : English Turkish

n. Fransız Devrimi, Fransa'da 1789'dan 1799'a kadar süren ve Fransız monarşisini devrilmesiyle sonuçlanan siyasi devrim

FRENCH RIVIERA : English Turkish

Fransız Rivierası, Marseilles'den İtalya sınırına kadar olan Fransız kıyısı

FRENCH SOUTHERN TERRITORIES : English Turkish

n. Fransız Güney Toprakları, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, güney Hint Okyanusu'nda bulunan antarktik volkanik adalar (Afrika'nın güneyinde, Afrika, Antarktika ve Avustralya arasında neredeyse eşit mesafede bulunan)

FRENCH TEACHER : English Turkish

Fransızca öğretmeni, Fransız dili eğitimcisi

FRENCH TOAST : English Turkish

Fransız usulü kızarmış ekmek, süt ve yumurtaya batırlımış kızartılmış ekmek

FRENCH WINDOW : English Turkish

Fransız penceresi, zemine kadar uzun olan ortadan açılan ve yan tarafları menteşeli pencereler

FRENCH WINDOWS : English Turkish

n. balkon kapısı

FRENCH-FRIED POTATOES : English Turkish

n. patates cipsi, kızartılmış patates, sıcak yağda kavrulmuş olan patates dilimleri

FRENCHIE : English Turkish

adj. Frenchie, (resmi olmayan) Fransız halkı ya da onların kültürü ile ilgili olan; Fransız karakteri olan (ayrıca Frenchy)

FRENCHIE : English Turkish

n. Frenchie ,(resmi olmayan) Fransız olan kişi; Fransa'nın yerlisi ya da vatandaşı (ayrıca Frenchy)

FRENCHIFY : English Turkish

v. fransızlaştırmak, doğa, dış görünüş veya nitelik açısından Fransız yapmak veya olmak; bir kimseyi veya bir şeyi Fransızlar gibi yapmak veya benzetmek (gelenekler, hareket tarzı veya kıyafet açısından)

FRENCHMAN : English Turkish

n. Fransız erkeği

FRENCHWOMAN : English Turkish

n. Fransız kadını

FRENCHY : English Turkish

adj. Frenchie, (resmi olmayan) Fransız halkı ya da onların kültürü ile ilgili olan; Fransız karakteri olan (ayrıca Frenchie)

FRENCHY : English Turkish

n. Frenchy, (resmi olmayan) Fransız olan kişi; Fransa'nın yerlisi ya da vatandaşı (ayrıca Frenchie)

FRENETIC : English Turkish

adj. çılgın, çılgınca, şiddetli, hummalı