English
GENERALLY SPEAKING : English Turkish
genelde
GENERALNESS : English Turkish
n. genellik, evrensellik, umumiyet, yaygınlık
GENERALSHIP : English Turkish
n. generallik, general rütbesi; general konumu; liderlik, askeri yönetim; strateji
GENERATE : English Turkish
v. üretmek, meydana getirmek, var etmek, oluşturmak, dünyaya getirmek, doğurmak
GENERATE TENSION : English Turkish
gerginlik yaratmak, endişe yaratmak
GENERATED : English Turkish
adj. ortaya çıkmış, yaratılmış, üretilmiş
GENERATED OFFSPRING : English Turkish
çoluk çocuk dünyaya getirdi, çocuk doğurdu
GENERATING : English Turkish
n. yaratan, meydan veren, üreten
GENERATING OFFSPRING : English Turkish
çoluk çocuk dünyaya getirme, çocuk doğurma
GENERATING SET : English Turkish
n. jeneratör
GENERATING STATION : English Turkish
n. elektrik santralı
GENERATION : English Turkish
n. kuşak, dünyaya getirme, nesil, jenerasyon, üretme, üretim, oluşturma
GENERATION 9/11 : English Turkish
n. 9/11 kuşağı, 11 Eylül 2001'de lise veya üniversiteye kaydolan insanların kuşağı, 11 Eylül 2001'de yaşları 10 ile 20 arası olan genç insanlar jenerasyonu
GENERATION GAP : English Turkish
kuşak çatışması, nesil farkı
GENERATION X : English Turkish
X kuşağı, 1960 sonrası doğan Amerikalılar kuşağı (genellikle geleneksel değerlere karşı çıkan ve kitlesel medya ve teknolojiden etkilenen olarak tanımlanır)
GENERATION Y : English Turkish
Y kuşağı, 1978 ve sonra doğmuş olan kişi (Y kuşağı olarak tanımlanmasının nedeni 1965 ile 1977 yılları arasında X kuşağında doğan insanlardan sonra doğmuş olmasıdır)
GENERATIONAL : English Turkish
adj. jenerasyona özgü, nesillerle ilgili
GENERATIVE : English Turkish
adj. üretken, üretici
GENERATIVELY : English Turkish
adv. üretken bir biçimde, verimli bir şekilde, bereketli bir biçimde
GENERATIVENESS : English Turkish
n. üretme gücüne sahip olma, üretken olma niteliği; yavru dünyaya getirebilme; üretebilme veya yaratabilme
GENERATOR : English Turkish
n. jeneratör, dinamo, ana nota
GENERATRIX : English Turkish
n. yapıcı çizgi, doğuran dişi
GENERIC : English Turkish
adj. genel, kapsamlı, cinse özgü, genelleyici
GENERICALLY : English Turkish
adv. jenerik olarak, cinse özgü bir şekilde, spesifik olmayan bir biçimde
GENERICIDE : English Turkish
n. genericide, bir ticari markanın genel nitelik kazanacak kadar yaygın olması durumuna geldiği zaman ticari marka haklarını kaybetmesi (örneğin, Xerox ismi xerox olarak değişir, Band-aid ismi band-aid olarak değişir, vs.)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani