Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GENETICALLY MODIFIED ORGANISM : English Turkish

n. GMO, genetiği değiştirilmiş organizma, genleri kasıtlı olarak ayarlanmış olan organizma

GENETICIST : English Turkish

n. genetikçi

GENETICS : English Turkish

n. genetik, soyaçekim bilimi

GENEVA : English Turkish

n. Cenevre

GENEVA CONVENTION : English Turkish

cenevre antlaşması

GENEVA GOWN : English Turkish

n. siyah cüppe

GENEVAN : English Turkish

adj. cenevreli, cenevre'ye ait

GENEVAN : English Turkish

n. cenevreli kimse

GENEVER : English Turkish

n. genever, bir çeşit Hollanda cini (içki)

GENEVESE : English Turkish

n. Cenevreli, Cenevre'de oturan kimse, Cenevre yerlisi ya da sakini (İsviçre)

GENEVESE : English Turkish

adj. Cenevre'ye özgü, cenevre'ye ait ya da ilgili olan (İsviçre)

GENEVESE : English Turkish

n. Cenevreli, Cenevre'de oturan insanlar (toplu biçimde); Cenevre halkı (İsviçre)

GENGHIS : English Turkish

n. cengiz, Cengiz Han (
1227), Moğolistan İmparatorluğu’nun kurucusu

GENGHIS KHAN : English Turkish

Cengiz Han, (d.
1227) Moğolistan İmparatorluğu’nun kurucusu

GENIAL : English Turkish

adj. güler yüzlü, neşeli, hayat dolu, cana yakın, ılımlı, hayat veren

GENIALITY : English Turkish

n. güler yüzlülük, sempatiklik, sevimlilik, yumuşaklık, ılımlı olma

GENIALLY : English Turkish

adv. neşeyle, canlı, candan

GENIC : English Turkish

adj. genlere özgü, genlere ait veya ilgili

GENICALLY : English Turkish

adv. genlerle ilgili olarak, kalıtımsal olarak; genetik bakış açısından

GENICULATE : English Turkish

adj. genikulat, birleşik; dize benzeyen

GENICULATED : English Turkish

adj. genikulat olan, dizleri olan; dize benzeyen, birleşik

GENICULATELY : English Turkish

adv. genikulat olarak, diz gibi bükülerek, büklüm veya eklem ile

GENICULATION : English Turkish

n. diz çökme, dizüstü durma, dizin veya dizlerin üzerine eğilme eylemi; genikulat olma durumu

GENIE : English Turkish

n. cin, peri

GENII : English Turkish

n. cinler, periler, koruyucu melekler