Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GENOM : English Turkish

n. genom, üreme hücreleri içindeki toplam gen sayısı (Biyoloji)

GENOME : English Turkish

n. genom, üreme hücreleri içindeki toplam gen sayısı (Biyoloji)

GENOMIC : English Turkish

adj. genomik, genoma ait veya ilgili, bir üreme hücresindeki tüm genlere ait veya ilgili olan (Biyoloji)

GENOMICS : English Turkish

n. genom bilimi, genomlar incelemesi ile ilgili olan genetik bilimi dalı

GENOTOXIC : English Turkish

adj. genotoksik, DNA’yı zehirleyerek mutasyon veya kansere neden olabilen madde ile ilgili

GENOTOXICOLOGY : English Turkish

n. genotoksikoloji, genetik toksikoloji, canlı organizmaların DNA şeklinde taşıdıkları genetik bilgiye zarar verici kalıtsal değişikliklere yol açabilen kimyasal maddelerin bilimsel çalışması

GENOTYPE : English Turkish

n. genotip, kalıtsal yapı

GENOTYPIC : English Turkish

adj. genotipik, bir organizmanın genetik yapısıyla ilgili olan; bir gruba özgü tür ile ilgili

GENOTYPICAL : English Turkish

adj. genotipik olan, bir organizmanın genetik yapısıyla ilgili olan; bir gruba özgü tür ile ilgili

GENOTYPING : English Turkish

n. genotipleme, belli bir organizmanın toplam genetik yapısını belirleme eylemi veya süreci

GENOVESE : English Turkish

adj. Cenovalı, cenova'ya özgü ya da Cenova veya vatandaşlarının özelliklerini taşıyan

GENRE : English Turkish

n. tür, tarz, üslup, biçim, çeşit

GENRE PAINTING : English Turkish

n. tür resmi, tür tablosu, günlük hayatı resmeden tablo çeşidi

GENRE SCENE : English Turkish

n. tür tablosu, türe resmi, günlük hayatı resmeden tablo çeşidi

GENS : English Turkish

n. aynı adı taşıyan aileler, aynı adı taşıyan ve erkek tarafı soyundan gelen ortak ataları olan aristokratik Roma aileleri grubu (eski Roma’da); ortak erkek ataları olan klan; (Latince) aile

GENT : English Turkish

n. erkek, centilmen

GENT'S CLOTHING : English Turkish

n. erkek elbiseleri

GENTEEL : English Turkish

adj. soylu, kibar, nazik, yapmacık

GENTEELLY : English Turkish

adv. efendilik taslayarak, soylu bir şekilde, kibarca, zarif bir şekilde

GENTEELNESS : English Turkish

n. soylu olma, kibar olma, iyi terbiye görmüş olma; incelik

GENTIAN : English Turkish

n. centiyana

GENTIAN BITTER : English Turkish

n. centiyana şurubu

GENTILE : English Turkish

n. yahudi olmayan kişi, mormon olmayan kişi

GENTILE : English Turkish

adj. yahudi olmayan, mormon olmayan

GENTILE BELLINI : English Turkish

n. Gentile Bellini, (1427?-1507) Venedikli ressam, Jacopo Bellini'nin oğlu