Multilingual Turkish Dictionary English

GENTLEMANLY : English Turkish

adj. centilmence

GENTLEMEN'S AGREEMENT : English Turkish

centilmenlik anlaşması, sözlü anlaşma

GENTLENESS : English Turkish

n. nezaket, yumuşaklık

GENTLEWOMAN : English Turkish

n. hanımefendi

GENTLEWOMANLIKE : English Turkish

adj. hanımefendice, hanım hanım

GENTLEWOMANLY : English Turkish

adv. hanım hanım, hanımefendice

GENTLY : English Turkish

adv. kibarca, nazikçe, usul, uysalca, yumuşak bir biçimde, usulca

GENTLY BORN : English Turkish

soylu, asil

GENTOO : English Turkish

adj. Gentoo'ya özgü ya da ilgili olan

GENTOO : English Turkish

n. Hindu; Hindu; Hinduizm’i uygulayan insanların konuştuğu dillerden herhangi biri

GENTOO : English Turkish

n. gentoo, Papua pengueni, iki gözünün üstünde eşsiz beyaz beneği olan ve sualtında yüzen en hızlı penguen olan Antarktika’ya özgü penguen

GENTOO PENGUIN : English Turkish

n. Papua pengueni, her gözünün üstünde beyaz benekleri olan ve su altında en hızlı yüzen Antarktika'ya özgü penguen

GENTRIFICATION : English Turkish

n. mülkiyete değer kazandırma, şu anki sahiplerinden daha zengin olan kişilere mülkiyet satarak mülkiyet değerini yükseltme

GENTRIFIER : English Turkish

n. nezihleştiren kimse, bir semte daha zengin aileleri çekmek amacıyla eski binaları onaran kimse

GENTRIFY : English Turkish

v. nezihleştirmek, daha zengin aileleri belli bir semte çekmek amacıyla eski binaları onarma

GENTRY : English Turkish

n. üst tabaka, seçkinler, kibar tabaka

GENTS : English Turkish

n. erkekler tuvaleti, (Büyük Britanya) umumi erkekler tuvaleti, erkekler için olan tuvalet

GENU : English Turkish

n. genu, diz (Anatomi)

GENUAL : English Turkish

adj. genual, dizle ilgili; dize benzeyen

GENUFLECT : English Turkish

v. diz çökmek

GENUFLECT BEFORE : English Turkish

v. önünde diz çökmek

GENUFLECTION : English Turkish

n. diz çökme

GENUFLEXION : English Turkish

n. diz çökme

GENUINE : English Turkish

adj. hakiki, öz, gerçek, hilesiz, saf, içten, samimi, özgün, içi dışı bir

GENUINE ALARM : English Turkish

gerçek alarm, gerçek korku veya panik, gerçek kaygı