Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GEOSCIENCE : English Turkish

n. jeoloji bilimi, yer bilim, yeryüzü ve özellikleriyle ilgili olan herhangi bilim dalı (örneğin, jeoloji, coğrafya, vs.)

GEOSCIENTIST : English Turkish

n. yerbilimci, yerbilimi uzmanı olan kimse, yer bilimleri uzmanı

GEOSIMCITIES : English Turkish

n. GeoSimCities, şehirle ilgili diğer bilgilerle birleştirilmiş tam ve gerçekçi görünen gerçek şehirlerin 3 boyutlu modelleri

GEOSPHERE : English Turkish

n. jeosfer, Yeryüzünün sert tabakası (litosfer) artı su kitleleri (hidrosfer), (atmosferden biyosfer- yaşam bölgesi ile ayrılmış olan)

GEOSTATIONARY : English Turkish

adj. yer durağan, sabit konumda olan (Yeryüzüne göre her zaman sabit bir noktada bulunan yüksek irtifa uydusu hakkında)

GEOSTRATEGIC : English Turkish

adj. jeostratejik, belirli bir bölgenin coğrafi şartlarını göz önünde bulundurarak politikalar ve askeri operasyonlar planlaması ile ilgili

GEOSYNCHRONOUS SATELLITE : English Turkish

yere eş zamanlı uydu, 36, 000 fit irtifaya yerleştirmiş ve Yeryüzüne göre her zaman sabit noktada bulunan uydu

GEOSYNCLINAL : English Turkish

adj. jeosenklinal ile ilgili, (jeoloji) jeosenklinale ait, Yeryüzü yüzeyinin aşağı doğru olan eğrisi ile ilgili

GEOSYNCLINE : English Turkish

n. jeosenklinal, Yeryüzü yüzeyinin aşağı doğru olan eğrisi (Jeoloji)

GEOTAXIS : English Turkish

n. geotaksi, bir organizmanın yerçekimi kuvvetine doğru veya yerçekimi kuvvetinden hareket etmesi (Biyoloji)

GEOTAXY : English Turkish

n. geotaksi, bir organizmanın yerçekimi kuvvetine doğru veya yerçekimi kuvvetinden hareket etmesi (Biyoloji)

GEOTHERMAL : English Turkish

adj. jeotermal, yeryüzü içinden gelen sıcaklığa ait veya ilgili; yeryüzü içinden gelen sıcaklık tarafından üretilen

GEOTHERMIC : English Turkish

adj. jeotermik, yeryüzü içinden gelen sıcaklığa ait veya ilgili; yeryüzü içinden gelen sıcaklık tarafından üretilen

GEOTOURISM : English Turkish

n. jeoturizm, ziyaretçiler çekmek için bir yerin coğrafi özelliğini kültürünü ve mirasını önemli jeolojik anıtlarla destekleyen ve artıran kültürel çevresel turizm

GEOTROPIC : English Turkish

adj. jeotropik, (Biyoloji) yeredoğrulum ile ilgili, bir organizmanın yerçekimine karşılık olarak büyümesi veya hareket etmesi ile ilgili

GEOTROPICALLY : English Turkish

adv. jeotropik olarak, jeotropik bir şekilde (Biyoloji)

GEOTROPISM : English Turkish

n. yeredoğrulum, bir organizmanın yerçekimine karşılık olarak büyümesi veya hareket etmesi ile ilgili (Biyoloji)

GER : English Turkish

ulaç, isim görevi olan fiil şekli (Gramer)

GERALD : English Turkish

n. Gerald, erkek ismi

GERALD FORD : English Turkish

n. Gerald Ford, Gerald Rudolph Ford (
2006), Cumhurbaşkanı Nixon'un istifa etmeye mecbur kaldıktan sonra onun yerine geçen Amerika Birleşik Devletleri'nin 38'nci cumhurbaşkanı (
1977)

GERALD RUDOLPH FORD : English Turkish

n. Gerald Rudolph Ford, Gerald Ford (
2006), Cumhurbaşkanı Nixon'un istifa etmeye mecbur kaldıktan sonra onun yerine geçen Amerika Birleşik Devletleri'nin 38'nci cumhurbaşkanı (
1977)

GERALDINE : English Turkish

n. Geraldine, kadın ismi

GERALDINE CHAPLIN : English Turkish

n. Geraldine Chaplin, (1944 doğumlu) "Doktor Jivago" filminde başrolde oynayan sinema oyuncusu, Sör Charles Chaplin'in kızı

GERANIUM : English Turkish

n. sardunya, ıtır

GERARD : English Turkish

n. Gerard, erkek ismi (Fransız)