English
GHANIAN : English Turkish
n. Ganalı
GHANIAN : English Turkish
adj. Ganalı
GHARANA : English Turkish
n. gharana, klasik Hint müziği veya dansı okulu; Hindistan’a ait klasik müzik
GHARRY : English Turkish
n. araba, yolcu arabası
GHASTLINESS : English Turkish
n. korkunçluk, korkunç olma, dehşet; beti benzi atmış olma
GHASTLY : English Turkish
adj. korkunç, ölü gibi solgun, berbat, zoraki
GHASTLY : English Turkish
adv. dehşetle, korkunç, feci, berbat
GHASTLY PALE : English Turkish
adj. sapsarı
GHAT : English Turkish
n. dağ geçidi, ganj nehrine inen merdiven
GHAUT : English Turkish
n. büyük sıradağlar, büyük dağ silsilesi; dik kayalık; dağ geçidi (Hindistan’da); bir nehre doğru inen merdivenler; uçak iniş alanı; iskele
GHAZAL : English Turkish
n. ghazal, ghazel, aşkla ilgili tekrarlanan kafiyeleri olan Doğu’ya özgü ve İslam’la ilgili şiir
GHAZEL : English Turkish
n. Gazel, aşkla ilgili olan tekrarlanan kafiyelerden oluşan doğuya özgü ve İslam şiirleri
GHAZI : English Turkish
n. gazi
GHEE : English Turkish
n. saf yağ, Hindistan’da yemek pişirmede kullanılan inek veya manda sütünden yapılmış ve kaynatılarak temizlenmiş bir çeşit sıvı yağ
GHENT : English Turkish
n. Ghent, Belçika'da bulunan liman şehri; Amerikan Birleşik Devletleri'nde birkaç kasaba ismi; soyadı
GHERKIN : English Turkish
n. turşuluk hıyar, salatalık (küçük)
GHETTO : English Turkish
n. geto, yahudi mahallesi, azınlık mahallesi
GHETTO BLASTER : English Turkish
taşınabilir teyp, tek bir parçadan oluşan seyyar müzik seti, portatif müzik seti (Argo)
GHETTO BOX : English Turkish
taşınabilir teyp, tek bir parçadan oluşan seyyar müzik seti, portatif müzik seti (Argo)
GHETTO MENTALITY : English Turkish
getto zihniyeti, gettodan gelen bir kişinin düşünce tarzı
GHETTOBLASTER : English Turkish
n. taşınabilir teyp, portatif müzik seti, kasetçalar ve iki hoparlörü olan büyük portatif müzik seti (Resmi olmayan)
GHETTOISATION : English Turkish
n. gettolaştırma, gettoya yerleştirme; izole etme eylemi (ayrıca ghettoization)
GHETTOIZATION : English Turkish
n. gettolaştırma, gettoya yerleştirme; izole etme eylemi (ayrıca ghettoisation)
GHETTOIZE : English Turkish
v. gettolaştırmak, gettoya yerleştirmek; izole etmek (ayrıca ghettoise)
GHETTOIZED : English Turkish
adj. gettoya çevrilmiş, gettoya kapanmış, gettoya yerleştirilmiş; izole edilmiş, gözden uzak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani