Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GIMLET : English Turkish

n. delgi, matkap, burgu, cin ile yapılan bir kokteyl

GIMLET EYED : English Turkish

adj. delici bakışlı, keskin bakışlı

GIMLET EYES : English Turkish

n. delip geçen gözler, delici bakışlar

GIMME : English Turkish

v. bana ver, (Argo) ver bana

GIMMICK : English Turkish

n. reklâmı etkili kılan özel sunuş, hile, marifet

GIMMICKRY : English Turkish

n. şatafat, caka, fiyaka

GIMMICKY : English Turkish

adj. reklam hilesi kullanana, reklamı etkili kılan sunuş kullanan, hileler kullanan; tüketicinin dikkatini çekmek için tasarlanmış olan

GIMP : English Turkish

n. ipek şerit, sırma şerit, kaytan, dantel ipliği, telle sarılı olta ipi

GIMPY : English Turkish

adj. sakat, özürlü, topal (Argo)

GIN : English Turkish

n. cin, çırçır makinesi, tuzak, kapan, ağ, asil yerli kadın [avus.]

GIN : English Turkish

v. pamuğun çekirdeklerini ayıklamak, tuzağa düşürmek, kapana kıstırmak

GIN MILL : English Turkish

n. bar, meyhane

GIN RUMMY : English Turkish

emi, bir çeşit kağıt oyunu

GINGAVE : English Turkish

n. gingave, (Diş Hekimliği) dişeti

GINGER : English Turkish

n. Ginger, kadın ismi; Ginger Rogers (
1995, Virginia McMath olarak doğan), Akademi ödülü sahibi ABD'li şarkıcı, dansçı ve oyuncu

GINGER : English Turkish

n. zencefil, kızılımsı sarı renk, taba rengi, canlılık, dürtü

GINGER : English Turkish

v. zencefil katmak, dürtmek, teşvik etmek, canlandırmak, kışkırtmak, hızlandırmak

GINGER : English Turkish

adj. taba rengi, kızıl saçlı, canlı, enerjik

GINGER ALE : English Turkish

zencefilli gazoz

GINGER BEER : English Turkish

zencefilli gazoz

GINGER NUT : English Turkish

n. zencefilli kurabiye, zencefilli çörek, zencefil tadında bisküvi

GINGER POP : English Turkish

n. zencefilli gazoz

GINGER ROGERS : English Turkish

Ginger Rogers, (
1995, Virginia McMath olarak doğan) Akademi ödülü sahibi ABD'li şarkıcı, dansçı ve oyuncu

GINGER ROOT : English Turkish

zencefil kökü, zencefil bitkisinin acılı kökü (Asya mutfağı ve Çin Tıbbında kullanılan)

GINGER UP : English Turkish

dürtmek, teşvik etmek, canlandırmak, kışkırtmak, hızlandırmak