Multilingual Turkish Dictionary English

GIVE SMB. A LEAD : English Turkish

v. yol göstermek, yol açmak

GIVE SMB. A LEG UP : English Turkish

atlamasına yardım etmek, yardım etmek

GIVE SMB. A LIFT : English Turkish

v. arabayla götürmek, kaldırmak, yardım etmek

GIVE SMB. A ROASTING : English Turkish

v. alay etmek, maskara etmek, tefe koymak, fırça atmak, fena haşlamak

GIVE SMB. A SHORT SHRIFT : English Turkish

az ilgilenmek, hemen işini bitirmek

GIVE SMB. A SHOW : English Turkish

v. imkân tanımak, şans tanımak

GIVE SMB. A SIGN : English Turkish

v. işaret vermek, işaretle anlatmak

GIVE SMB. A START : English Turkish

v. ürkütmek, yerinden sıçratmak

GIVE SMB. A TALKING TO : English Turkish

v. azarlamak, haşlamak

GIVE SMB. A TELLING OFF : English Turkish

v. azarlamak, fırça atmak

GIVE SMB. A THRASHING : English Turkish

v. dövmek

GIVE SMB. A TINKLE : English Turkish

v. telefon etmek

GIVE SMB. A TUMBLE : English Turkish

v. hayrete düşürmek, şaşırtmak

GIVE SMB. A WHACKING : English Turkish

v. pataklamak

GIVE SMB. BEANS : English Turkish

azarlamak, paylamak

GIVE SMB. BEST : English Turkish

yenilgiyi kabullenmek

GIVE SMB. GYP : English Turkish

n. cezalandırmak, kaba davranmak

GIVE SMB. HEAD : English Turkish

ağzına vermek, şeyini ağzına vermek

GIVE SMB. HELL : English Turkish

azarlamak, canına okumak, anasını ağlatmak

GIVE SMB. HIS HEAD : English Turkish

istediğini yapmasına izin vermek, serbest bırakmak

GIVE SMB. HIS QUIETUS : English Turkish

işini bitirmek, öldürmek

GIVE SMB. IN CHARGE : English Turkish

v. polise teslim etmek, tutuklatmak

GIVE SMB. NOTICE : English Turkish

v. izin vermek, izne çıkarmak

GIVE SMB. NOTICE OF : English Turkish

v. haber vermek, uyarmak

GIVE SMB. ONE'S BEST REGARDS : English Turkish

v. selâmını iletmek