Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GIVE THE GAME AWAY : English Turkish

satmak (arkadaşlarını), ihanet etmek

GIVE THE GATE : English Turkish

irisini kovmak, ilişiğini kesmek

GIVE THE HUMP : English Turkish

canını sıkmak, huzursuz etmek

GIVE THE LEAD : English Turkish

v. örnek olmak

GIVE THE LIE TO : English Turkish

v. yalanlamak, yalancılıkla suçlamak

GIVE THE LIE TO SOMEONE : English Turkish

yalanını ortaya çıkarmak, yalanlamak

GIVE THE ONCE OVER : English Turkish

göz atmak, çaktırmadan bakmak

GIVE THE PIP : English Turkish

sinirlendirmek, sataşmak; canını sıkmak

GIVE THE PIPS : English Turkish

canını sıkmak, keyfini kaçırmak, iğrendirmek

GIVE THE RIGHT OF WAY : English Turkish

yol vermek, geçiş önceliği vermek

GIVE THE SACK : English Turkish

kovmak, işten atmak, sepetlemek

GIVE THE SACK TO : English Turkish

işten atmak, işten çıkarmak, görevden almak

GIVE THE STICK : English Turkish

dövmek, dayak atmak, fırça atmak, azarlamak

GIVE THE WHOLE SHOW AWAY : English Turkish

her şeyi açığa çıkarmak, gizli kapaklı meydana gelen her şeyi ortaya çıkarmak, içeride gizli yapılan şeyleri ortaya çıkarmak

GIVE THE WILLIES : English Turkish

ıktırmak, sıkmak, bunaltmak, sinirlendirmek

GIVE THOUGHT TO : English Turkish

v. düşünmek, üzerinde düşünmek

GIVE TIPS : English Turkish

v. tiyo vermek

GIVE TO CHARITY : English Turkish

v. bağışlamak

GIVE TO THE WORLD : English Turkish

duyurmak, yayınlamak, tanıtımını yapmak

GIVE TO UNDERSTAND : English Turkish

hissini vermek, izlenimi vermek, öyle düşünmesine neden olmak

GIVE TONE TO : English Turkish

v. hava vermek, ruh vermek

GIVE TONGUE : English Turkish

yüksek sesle söylemek, sesini yükseltmek

GIVE UMBRAGE : English Turkish

v. gücendirmek, darıltmak

GIVE UNDUE ADVANTAGE : English Turkish

uygunsuz şekilde yararlanmak, hileli bir şekilde yararlanmak

GIVE UP : English Turkish

v. bırakmak, vazgeçmek, ele vermek, teslim etmek, ayrılmak, adamak, istifa etmek, pes etmek