Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GIVEN : English Turkish

adj. verilmiş, belirlenmiş, belli, bilinen, doğuştan olan, tarihli ve onaylı

GIVEN NAME : English Turkish

isim, ad

GIVEN THAT : English Turkish

-unu düşünürsek, varsayarsak;
diği için, çünkü

GIVEN TO : English Turkish

ağımlı, düşkün, meraklı

GIVENCHY : English Turkish

n. Givenchy, soyadı; Hubert de Givenchy (1927 doğumlu), Fransız moda tasarımcısı

GIVER : English Turkish

n. verici, veren, keşideci

GIVES HERSELF EASILY : English Turkish

kendisini kolayca teslim eder, kendini adamaya hazır, zorluk çıkarmadan kendini teslim eder

GIVES HIM THE SILENT TREATMENT : English Turkish

ona sessiz muamele ediyor, onunla konuşmuyor (öfke nedeniyle)

GIVES HIMSELF AIRS : English Turkish

hava atıyor, taklitçi veya yapmacık hareketlere sahip, mağrurca davranıyor

GIVES THE CREEPS : English Turkish

tüylerini ürpertiyor, şok ediyor, birinin titremesine neden oluyor

GIVES THE SHIVERS : English Turkish

tüylerini ürpertiyor, birine korku veya dehşet hissettiriyor, tüylerini ürpertiyor

GIVING : English Turkish

n. bağışlama

GIVING ADVICE : English Turkish

öğüt vermek, nasihat niteliğinde kelimeler sarf etmek

GIVING AN ASSIGNMENT : English Turkish

ödev vermek, görev veya yükümlülük vermek

GIVING AUTHORITY : English Turkish

yetki vermek, yetki belgesi teslim etmek, hüküm vermek

GIVING AWAY : English Turkish

n. ele verme

GIVING BACK : English Turkish

n. iade

GIVING BIRTH : English Turkish

doğuran

GIVING BIRTH TO : English Turkish

dünyaya getirmek, doğurmak, meydana getirmek; neden olmak

GIVING HIS DAUGHTER'S HAND IN MARRIAGE : English Turkish

kızını vermek, kızının evlenmesine izin vermek, kızını evlendirmek

GIVING INFORMATION : English Turkish

ilgi vermek, haber vermek, bilgi aktarmak

GIVING OF THE LAW : English Turkish

giving of the Law, İncil’in İsraillilere verildiği durum

GIVING OUT SMOKE : English Turkish

n. tütme

GIVING OVER : English Turkish

ırakmak, teslim etmek, başka birinin mülkiyetine geçirmek

GIVING PRIORITY : English Turkish

öncelik vermek, ayrıcalıklı konuma koymak