Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GIVING REASONS : English Turkish

sebepler göstermek,
hakkında açıklama yapmak, bahaneler göstermek

GIVING SHAPE : English Turkish

n. biçimlendirme

GIVING THOUGHT TO : English Turkish

iyice düşünmek, düşünüp taşınmak, dikkate almak, derinlemesine düşünmek

GIVING UP : English Turkish

vazgeçmek, dayanamamak, ödün vermek, umudunu kesmek

GIVING UP ONESELF : English Turkish

n. teslim

GIVON HAHADASHA : English Turkish

Givon Hahadasha, Kudüs'ün kuzeydoğusunda bulunan İsrail yerleşim yeri

GIZA : English Turkish

n. Giza, Nil nehrinin batı kıyısında bulunan kuzey Mısır'da bir şehir; Mısır piramitlerinin mevki; soyadı

GIZMO : English Turkish

n. işlevi belli olmayan alet

GIZZARD : English Turkish

n. taşlık, kursak, mide, börkenek

GJ : English Turkish

greyfurt suyu, greyfurtta elde edilen meyve suyu

GJ : English Turkish

aferin,(İnternet, Bilgisayar) çevrimiçi sohbet eposta ve haber grubu iletilerinde kullanılan kısaltma

GK. : English Turkish

adj. Yunan, Yunanistan'a özgü ya da onunla ilgili olan; Yunan asıllı

GK. : English Turkish

n. Yunanca, Yunanistan dili

GL : English Turkish

erilyum, (Kimya) hafif metalik element (berilyumun eski adı)

GLABELLA : English Turkish

n. glabella, kaşlar arsında bulunan düz kemik (Anatomi)

GLABROUS : English Turkish

adj. tüysüz, kılsız, pürüzsüz

GLACE : English Turkish

adj. parlak, glase, şekerle kaplı, şekerlemeli

GLACIAL : English Turkish

adj. buzul, buzsu, buz

GLACIAL ACETIC ACID : English Turkish

n. asetik sirke asidi

GLACIAL DEPOSIT : English Turkish

uzul çökeltisi, buzuldan geriye kalan kaya parçaları ve tortu çökeltisi

GLACIAL EPOCH : English Turkish

uzul çağı, buzul devri, tarihte dünya yüzeyinin büyük bir kısmını buzulların kapladığı dönem

GLACIAL PERIOD : English Turkish

uzul dönemi, buzul devri, yeryüzünün buzullarla kaplı olduğu zaman

GLACIALLY : English Turkish

adv. buzulla ilgili olarak, buzul şeklinde, buzul gibi

GLACIATE : English Turkish

v. buzla kaplamak, dondurmak; buz veya buzulla kaplamak; buzul hareketinden etkilenmiş olmak

GLACIATED : English Turkish

adj. buz tutmuş, buzla kaplı, buzullarla kaplı veya buzullardan oluşmuş