Multilingual Turkish Dictionary

French To Turkish

French To Turkish
AVIRON : French Turkish

[le] kürek

AVIS : French Turkish

"[le] görüş, düşünüş, fikir; öğüt; ilan"

AVISER : French Turkish

"gözüne ilişmek, fark etmek; düşünmek, gözden geçirmek "

AVISÉ : French Turkish

iyi düşünür, işini bilir

AVIVER : French Turkish

"canlandırmak, kızıştırmak, deşmek; parlatmak"

AVOCAT : French Turkish

"[le] [la] avukat; amerikaarmudu, avokado "

AVOCAT DU DIABLE : French Turkish

şeytanın avukatı

AVOCAT MARRON : French Turkish

sahtekâr avukat

AVOIN EN PROVENANCE DE : French Turkish

den gelen uçak

AVOINE : French Turkish

[la] yulaf

AVOIR : French Turkish

"[le] mal, varlık; alacak "

AVOIR (PRENDRE) SOIN DE : French Turkish

akmak, özen göstermek

AVOIR AFFAIRE À QN : French Turkish

ile işi olmak

AVOIR APPÉTIT : French Turkish

iştahı olmak

AVOIR BEAU DIRE : French Turkish

oşuna söylemek

AVOIR BEAU JEU : French Turkish

elverişli durumda bulunmak

AVOIR BEC ET ONGLES : French Turkish

kendini savunabilmek, dişli tırnaklı olmak

AVOIR BON CARACTÈRE : French Turkish

iyi huylu olmak

AVOIR BON CÌUR : French Turkish

iyi yürekli olmak

AVOIR BON DOS : French Turkish

her türlü alay ve şakaya katlanmak

AVOIR BON ESPRIT : French Turkish

iyi niyetli olmak

AVOIR BON GENRE : French Turkish

nasıl davranacağını bilmek

AVOIR BON GOÛT : French Turkish

tadı iyi olmak

AVOIR CARTE BLANCHE : French Turkish

tam yetkisi olmak

AVOIR CHAUD : French Turkish

ısınmak