Multilingual Turkish Dictionary

French To Turkish

French To Turkish
AVOIR LA VUE COURTE : French Turkish

uzaktan iyi görememek

AVOIR LE BRAS LONG : French Turkish

kolu uzun olmak

AVOIR LE CAFARD : French Turkish

içi sıkılmak

AVOIR LE CHAMPS LIBRE : French Turkish

istediği gibi davranabilmek, karışanı görüşeni olmamak

AVOIR LE CHIC POUR : French Turkish

üstüne olmamak

AVOIR LE COEUR GROS : French Turkish

üzüntüsü olmak

AVOIR LE COEUR SUR LA BOUCHE : French Turkish

gerçeği söylemek

AVOIR LE COUR SUR LA MAIN : French Turkish

cömert olmak, eli açık olmak

AVOIR LE CÌUR GROS : French Turkish

kederli olmak

AVOIR LE CÌUR SERRÉ : French Turkish

içi sıkılmak

AVOIR LE DERNIER : French Turkish

son söz kendisinin olmak

AVOIR LE DESSOUS : French Turkish

yenilmek, alt olmak

AVOIR LE DESSUS : French Turkish

yenmek, üstün gelmek

AVOIR LE DIABLE AU CORPS : French Turkish

"çok hamarat olmak; kabına sığmamak "

AVOIR LE DON DE : French Turkish

yeteneği olmak

AVOIR LE FEU DANS LE CORPS : French Turkish

ateşi olmak

AVOIR LE FRONT DE : French Turkish

cüretinde bulunmak

AVOIR LE HOQUET : French Turkish

hıçkırık tutmak

AVOIR LE MAL DE MER : French Turkish

deniz tutmak

BALAYAGE : French Turkish

[le] süpürme

BALAYER : French Turkish

"süpürmek;kovmak, sepetlemek"

BALAYETTE : French Turkish

[la] küçük süpürge

BALAYEURUSE : French Turkish

[le] [la] süpürücü, çöpçü

BALAYURES : French Turkish

[la] süprüntü

BALBUTIE : French Turkish

"[la] dil dolaşıklığı; mırıltı"